Post by Admin on Jun 21, 2013 6:39:16 GMT 2
- Gezi Parkı'yla başlayan bu direnişin aslında bu parkla sınırlı olmadığı, dünyada çok büyük değişimler yaşanıyor olduğu, dolayısıyla da içinde bulunduğumuz bu süreci hem mahalli, hem de uluslararası bağlamda görebilmek gerektiği söylendi.
- Temsili demokrasinin yetersiz kaldığı ve katılımcı demokrasinin gerektiği vurgulandı.
-İktidarın sıklıkla kullandığı hegemonik söylemlere karşıt olarak, birbirimizin üstünde baskıcı bir dil kullanmayacağımız, tüm farklılıklara saygılı olacağımız, cinsiyetçi, homofobik ve ırkçı söylemlerde bulunmayacağımız ve hiçbir tür ayrımcılık yapmayacağımız konuşuldu.
- Özgürlük ve demokrasi gibi kavramlar üzerine beraber düşünmek güzel olabilir.
- Aramızda farklı meslek gruplarına mensup insanlar var, birbirimizle bu bilgilerimizi paylaşabiliriz.
- Dogmalarımızı önyargılarımızı yıkmamızda, kutsallarımızı sorgulamamızda bu hareket çok önemli. O sebepten bayrak altında toplanmayalım, ve bayrağın barınıdrabileceği sembolik anlamları göz önünde bulundurup, kimseyi rencide edici bir yaklaşımda olmamaya özen gösterelim.
- Hepimizin siyasi fikirleri ve ideolojileri var, siyasetten korkmamıza gerek yok. Bunları birbirimizi dinleyerek ve saygı göstererek konuşabiliriz.
- Bu direniş etik bir yanı da olduğu için güzel, ve yine bu noktada mevcut siyasi partilerden ayrılıyor.
- Hannah Arendt okumakta fayda var.
- Solun kararsız kalmış kısmını çekecek bir parti kurulabilir. (Almanya'daki Yeşiller Partisi gibi) Fakat öncelikle daha lokal, kendi yaşam alanlarımızla ilgili söz söyleyebileceğimiz platformlar yaratmak ve organize olabilmek gerekli.
-Yarın için taleplerimiz hakkında konuşma önerisi getirildi.
- Yönteme dair alınan kararlar:
1) “diren özgürlük parkı” adında bir facebook grubu kurmak ve twitterda #özgürlükparkı hashtagi ile iletişim kurmak.
2) alkış yerine, çevreyi rahatsız etmeyecek ve konuşmacıyı bölmeyecek el hareketlerinin kullanılması
3) diğer parklardaki forumlarla iletişime geçmek açısından parklarbizim.blogspot.com'a konuştuklarımızı iletmek
Buluşma yeri: Göztepe Parkı
Saat: 21.00 – 23.00
ParklarBizim.Blogspot'tan alinmistir.
- Temsili demokrasinin yetersiz kaldığı ve katılımcı demokrasinin gerektiği vurgulandı.
-İktidarın sıklıkla kullandığı hegemonik söylemlere karşıt olarak, birbirimizin üstünde baskıcı bir dil kullanmayacağımız, tüm farklılıklara saygılı olacağımız, cinsiyetçi, homofobik ve ırkçı söylemlerde bulunmayacağımız ve hiçbir tür ayrımcılık yapmayacağımız konuşuldu.
- Özgürlük ve demokrasi gibi kavramlar üzerine beraber düşünmek güzel olabilir.
- Aramızda farklı meslek gruplarına mensup insanlar var, birbirimizle bu bilgilerimizi paylaşabiliriz.
- Dogmalarımızı önyargılarımızı yıkmamızda, kutsallarımızı sorgulamamızda bu hareket çok önemli. O sebepten bayrak altında toplanmayalım, ve bayrağın barınıdrabileceği sembolik anlamları göz önünde bulundurup, kimseyi rencide edici bir yaklaşımda olmamaya özen gösterelim.
- Hepimizin siyasi fikirleri ve ideolojileri var, siyasetten korkmamıza gerek yok. Bunları birbirimizi dinleyerek ve saygı göstererek konuşabiliriz.
- Bu direniş etik bir yanı da olduğu için güzel, ve yine bu noktada mevcut siyasi partilerden ayrılıyor.
- Hannah Arendt okumakta fayda var.
- Solun kararsız kalmış kısmını çekecek bir parti kurulabilir. (Almanya'daki Yeşiller Partisi gibi) Fakat öncelikle daha lokal, kendi yaşam alanlarımızla ilgili söz söyleyebileceğimiz platformlar yaratmak ve organize olabilmek gerekli.
-Yarın için taleplerimiz hakkında konuşma önerisi getirildi.
- Yönteme dair alınan kararlar:
1) “diren özgürlük parkı” adında bir facebook grubu kurmak ve twitterda #özgürlükparkı hashtagi ile iletişim kurmak.
2) alkış yerine, çevreyi rahatsız etmeyecek ve konuşmacıyı bölmeyecek el hareketlerinin kullanılması
3) diğer parklardaki forumlarla iletişime geçmek açısından parklarbizim.blogspot.com'a konuştuklarımızı iletmek
Buluşma yeri: Göztepe Parkı
Saat: 21.00 – 23.00
ParklarBizim.Blogspot'tan alinmistir.