Post by Admin on Jul 3, 2013 15:59:23 GMT 2
****************************************************************************************
30 Haziran 2013 3.Batıkent Forumu İlkyerleşim Petunya Parkı'nda gerçekleştirildi, ikibin civarı Batıkentli foruma katıldı. Aldığım notları iletiyorum:
* Ethem Sarısülük Parkı ve Anıtı için toplanan imzalar yarın Yenimahalle Belediyesi'ne teslim edilecek.
* Moderatör AKP'nin iktidara gelmesinden bugüne bize yaşattıklarıyla ilgili bir hafıza tazelemesi yapılması için söz alınmasını önerdi, fakat konuşanların çok azı buna değindi.
* Lice olaylarına değinenler oldu. Bir arkadaş bugün Taksim'den, Kızılay'dan Diyarbakır'a köprü kurabilirsek AKP iktidarını daha fazla sarsacağımızı belirtti. "Bugün bize yapılanlar senelerdir Kürt'lere yapılıyor, medya tarafından yanlış yönlendirildik, onların yanında olmadık, şimdi olmalıyız. Ethem'i, Abdullah'ı vuran kurşun ile Medeni Yıldırm'ı öldüren kurşun aynı faşist devletten geldi." şeklindeki görüş hakimdi. Yaşasın Halkların Kardeşliği, Her Yer Lice Her Yer Direniş sloganları atıldı. Söz alanlardan bir kişi ise, Kürtler ile bir sorun olamayacağını, ancak bölünme yanlısı Kürt politikacılarına karşı olduğunu, bölünmenin kabul edilemeyeceğini belirtti. Foruma katılan insanların genel tavrı da bu ikisi arasında.
* Örgütlenmenin gerekliliği konusunda genel bir fikirbirliği vardı. Bugüne kadar örgüt kelimesi ile insanların korkutulduğu, sendikalarda, derneklerde, siyasi partilerde örgütlenmenin gerekliliği belirtildi. Site komiteleri, mahalle komiteleri şeklinde halihazırdaki örgütlenmelerin dışında örgütlenmeyi önerenler de oldu. (26 Haziran forumunda da benzeri öneriler olmuştu. Site- mahalle komitelerinin gerekliliğini herkes kabul ediyor ama kimse taşına altına elini koymaya yanaşmadığı için havada kalıyor.)
* Dayanışma Platformu'ndan bir arkadaş, cezaevine girenlere moral destek için foruma katılanları mektup yazmaya davet etti, mektuplar platforma teslim edilecek.
* Ben de söz aldım, değindiğim noktalar şunlardı:
- Forumun daha erken bir saatte başlaması, belirli bir gün, saat ve yer olması gerekliliği. Ben pazar 19:30 önerdim. Bir abimiz 15:00'i önerdi, başka bir abi de o saatte sıcak olacağını söyledi :) Genel kanı haftasonu daha erken bir saat olması yönünde, Platform bunu kararlaştırıp bildirecek, dikkate alacaklarını sanıyorum.
- Forumun bir serbest kürsü havasında geçtiği ve karar alabilecek bir yapıya kavuşması gerektiği... Bunun ilk adımı olarak da pazar 19:30'da toplanma kararı alınmasını önerdim :)
- Bazı mesleklerden insanların bizi bilgilendirici sunumlar yapması için çalışma grupları oluşturması gerektiğini belirttim. Petrol kanunu ve toplu gösteri kanunu konusunu örnek verdim. Bu konularda sunum yapmaya yanaşan olmadı. Ancak mimar arkadaşlar olaya el attılar. Mimarlar Odası ve Peyzaj Mimarları Odası'ndan destek alarak Kentsel Dönüşüm, Diktatörlük Mimarisi, SİT alanları, 2B orman arazilerinin yağmalanması ve AOÇ gibi konularda mimarlardan kurulu bir oluşumla bizi bilgilendirmeyi vaadettiler. Umarım devamı gelir.
* Mimar arkadaş kentsel dönüşümün hepimizi ilgilendirdiğini, hepimizin kentin üyesi olduğunu, bu konularda bilgi alma hakkımız bulunduğunu, gezi eylemlerinin kent emeğinden kaynaklandığını belirtti.
* Atatürk Orman Çiftliği konusunda söz alan bir arkadaş, Ankara'nın akciğeri olan Çiftlik'te binlerce ağacın kesilmekte olduğunu, bir kısmının ABD Büyükelçiliği, bir kısmının ise sekiz köşeli ucube bir Tayyip Başkanlık Sarayı yapılacağını belirtti. Sözlerini "Gezi direnişi ile armutun sapı kırıldı, silkelersek dökeceğiz armutu, direnelim" diyerek bitirdi.
* AKP'nin yaptığı Türk Telekom, Erdemir, SEKA gibi özelleştirmelere dikkat çekildi. Bir konuşmacı geçtiğimiz günlerde bir devlet kuruluşunun (adını vermedi) bir aylık kârı ederinde bir fiyatla özelleştirildiğini belirtti. Bu kuruluşlar halkın parasıyla yapılmıştır, halkın malıdır. AKP halkın parasını yandaşlarına sermaye olarak aktarmaktadır, denildi.
* Genç bir arkadaş (muhtemelen 93'te henüz doğmamıştır, helal olsun), Sivas Katliamı yıldönümü ile ilgili afiş astıklarını, ancak ertesi sabaha hiçbir afişi yerinde bulamadıklarını aktardı ve memleket bizim diyen bir kitlenin, afişlerine de sahip çıkabilmesi gerektiği şeklinde eleştiride bulundu. Halkı 2 Temmuz'da Kolej Meydanı'nda yapılacak mitinge davet etti. saat 16:00'da Vedat Dalokay'da toplanmayı örgütlemek üzere destek istedi. Aynı konuda söz alan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği temsilcisi, yarın gece 12'de Cemevi önünden Sivas'a otobüs kaldırılacağını ve Madımak Oteli önüne gidileceğini, gelmek isteyenlerin isim yazdırmasını duyurdu. Ayrıca 2 Temmuz'da Ankara'da 17:00'de Toros sokak'ta (Sıhhiye) toplanılacağını, 18:00'de Kolej'de eylem düzenleneceğini belirtti.
* AKP'nin on yıldır yaptıklarının genel değerlendirmesini yapan bir konuşmacı şunlara değindi:
- İktidara gelir gelmez ilk yaptıkları özelleştirmedir. AKP halkın malını satan bir yağmacıdır, unutmayalım.
- AKP toplumsal bir gericileştirme ve cahilleştirme yaşattı bizlere. Bunu insanları okula göndermemekle değil, düşünmeyen, sorgulamayan, onların her dediğini yapan bir toplumsal taban yaratarak yaptı.
- Çağdaş bilimsel eğitimi hedeflemek yerine 4+4+4 gibi ucubelerle ortaya çıktılar, kendi çocuklarını özel okullara gönderirlerken, halkın çocuklarını yedek işgücü olmaya mahkum ettiler.
- Siyanüre karşı çıkan Bergamalı köylülere nasıl davrandıklarını hatırlayın. AKP bu memleketin yeraltı kaynaklarını peşkeş çekmek için elinden geleni yaptı.
- Halkın çocuklarını kamu görevlerinden uzak tutup kendi yandaşlarını yerleştirdi.
- Ekonomiyi borçla faizle yönetti, geleceğimizi ipotek altına aldı.
- Göstere göstere yargıyı ele geçirdiler.
- Çağdaş, laik insanlara yaşam alanı bırakmadılar.
Buna karşı konuşmacı batıkentin üç bölgeye ayırıp her birinde forum ve halk şenlikleri düzenlenmesini, bir delegasyon ve meclisleşme sürecine gidilmesini, cezaevindeki insanlara destek olacak bir iradenin oluşturulmasını önerdi. AKP'li kesimin okullarını, Gimsa'sını kurması gibi bizim de alternatif yaşamı hayatın her alanında örmemiz gerektiğini savundu.
Diğer konuşmalardan aldığım kısa notlar:
- Emekli ama halen çalışan bir abla, AKP'nin ekonomik baskıyla bizi etkisiz hale getirip "gömdüğünü" ifade etti.
İş- güç ile boğuşup durduğumuzu, hiçbir şey yapamamaktan, elinden bir şey gelmemesinden içinin acıdığını, son bir aydır bu eylemlere katılmaktan onur duyduğunu, evlerde oturan annelerin babaların yüreklendirilmeye ihtiyacı olduğunu söyledi. (ve sanırım herkesin duygularına tercüman oldu)
- Bir Gazi Üniversitesi öğrencisi 25 Haziran'da yapılan mezuniyet töreninde Gazi Ü. Rektörü Süleyman Büyükberber'in bize ağza alınmayacak şeyler söylediğini aktardı. Rektörü o anda dinlemedikleri ya da tepki göstermekten çekindikleri için öğrencilerin tepki vermediğini belirterek halktan özür diledi. (Büyükberber geçtiğimiz günlerde Tıp Fakültesi Mezuniyet Töreni'nde imamların Kur'an okumasının programa alınmasını engelleyen Tıp Fakültesi Dekanı'na soruşturma açtırması ile gündeme gelmişti.) Aynı öğrenci arkadaşımız, anne babaların çocuklarına Sanayi Devrimi'ni, İşçi sınıfının doğuşu'nu, Kurtuluş Savaşı'nı, 80 darbesi'ni... anlatmalarını istedi.
- Aşur Yalçın: 72 yaşındayım, Mamak'ta tutukluydum, CHP'lisini gördüm, İşçi Partilisini gördüm, ÖDP'lisini gördüm. Ama bu AKPlilerden hiçbirini görmedim. Bunlar mı 12 Eylül'ü yargılayacakmış. Bu gençliğe güvenmiyordum, son bir aydır yaptıklarını görünce özür diliyorum. Destan yazan (!) polislere ödül verenler bizim içimizde oturuyorlar, bunları aşacağız artık ben bu gençliğe inanıyorum.
- Kaynakçı bir abi (Hüsrev Kayadibi), bugün hiç girmediğimiz sokaklara girdik, Batıkent'te girilmedik sokak bırakmayalım, dedi. Moderatör arkadaş ise Batıkent'in farklı noktalarından Meydan ve Metro'ya gelirken, gruplar halinde sloganlarla gelirsek, eylemi tüm Batıkent'e yayabiliriz şeklinde öneride bulundu.
- Genç bir arkadaş, "Bizden korkuyorlar" dedi, "Daha önce evde televizyona bakarak küfür ediyorduk, şimdi sokakta tepkimizi gözteriyoruz, televizyon başından kalkanlar arttıkça kendi korkularında boğulacaklar."
- Bir konuşmacı Dayanışma Platformu otobüsünden Atatürk'le ilgili slogan atılmamasını eleştirdi. Mustafa Kemal'in özgürlük, demokrasi ve barış olduğunu belirtti. Ardından Mustafa Kemal'in Askerleriyiz! şeklinde sloganlar atıldı.
- 80 darbesinde Tuzluçayır Lisesi Müdürü ve felsefe öğretmeni olan bir konuşmacı deneyimlerini paylaştı.Geçmişten ders almamız ve o dönemde yaşanan fraksiyonlara kliklere bölünme hatasına düşmememizi gerektiğini belirterek birlik olma çağrısı yaptı.
- Kaç gündür yürüyoruz, hangi muhtar, hangi belediye başkanı bizimle yürüdü? Bizimle yürümeyenlere seçimde derslerini verelim.
- Bir arkadaş, çok öfkeli bir durumda olduğumuzu, bazı noktalarda yürüyüş esnasında kavgaya dönüşen sıkıntılar yaşandığını, bizi sakinleştirecek bir terapi gerektiğini söyledi.
- Benim konuşmam esnasında foruma bir saldırı oldu. Görevli arkadaşlar saldırganları uzaklaştırdı. Moderatörler halktan saldırganlara karşılık vermemesini, görevli arkadaşlar dışında müdahale edilmemesini istedi. Karışıklık sadece bir dakika sürebildi. Ayrıntı verebilecek arkadaşlar yorum olarak iletsinler lütfen.
Bir konuşmadan herkesin algılayabileceği şeylerin farklı olacağını unutmayalım. Forumla ilgili notlar alıyorsanız lütfen sayfamızda ve Batıkent Dayanışma Platformu grup sayfasında paylaşalım.
Konuşmanın ses kaydını aşağıdaki linkten indirebilirsiniz:
docs.google.com/file/d/0B2vmLUhwCjT1V19weEVla0R2VDg/edit?usp=sharing
Ulaş Akyol - Batıkent Forum
__________________________________________________________________________________
26 Haziran 2013 - Batıkent İsmail Hakkı Tonguç Parkı
Biraz hızlıca çalakalem aldığım kısa notlar:
* Eylemlerimizde çeşitliliği sağlamalıyız, evinde oturan kitleyi çekmek için konser vs. organizasyonlar düzenlenmelidir. Direnişe halihazırdaki kitlenin dışındakileri katmaya çalışmalıyız. (Bunun tam tersini söyleyen bir ablamız da vardı: insanlar acı çekiyor, içimiz kan ağlıyor, eğlenmek yerine örgütlenmeye ağırlık vermeliyiz)
* Genel olarak sitelerde, mahallelerde örgütlenmeyi yaygınlaştırma, aktivitenin siyasi boyutunu artırma yönünde bir eğilim vardı. Bu forum ve örgütlenmelerin birleştirilerek belki bir partiye dönüşmesi ya da halkın ortak adaylar belirleyerek seçimlerde bunları desteklemesi yönünde çalışma yapılmasını isteyenler oldu.
* Batıkent Yürüyüş'lerinin daha disiplinli yapılmasını isteyenler oldu: Kortejin pankartın arkasında, düzgün ve kolkola girerek yürümesi, slogan atılırken müzik çalınmaması... Ayrıca yapılan etkinliklerin duyurusunun iyi yapılamadığı, forumların çok geç saate kaldığı, daha erkene alınması gerektiği konusunda şikayetler vardı. Etkinlik duyuruları için Dayanışma Platformu'nun facebook grubunun kullanılabileceği, moderatörler tarafından belirtildi. Benzer bir çağrıyı ben de yaptım, BatıkentForum sayfasından da bu etkinliklerin duyurulacağını belirttim.
* Direniş için fon oluşturulmasını önerenler oldu. Bu fonlardan cezaevine düşen, yaralanan kişilere yardım yapılması, ailelerinin yalnız bırakılmaması önerildi. Ancak izleyenlerin bir bölümü gördüğüm kadarıyla yardımların doğru yere gideceği konusunda şüpheli.
* Batıkent'teki hukukçuların açılan davaları takip etmeleri ve destek olmaları konusunda bir çağrı yapıldı.
* AVM ve Medya Boykotuna destek istendi. AVM'lerin ya yabancıları ya da cemaatin elinde olduğu vurgulandı.
* Bir arkadaş, Petrol Yasası, Arabuluculuk Yasası (bunu bilmiyorum?) gibi AKP'nin bu olaylar sırasında arada kaynattığı yasalara dikkati çekti. Arabulucuk Yasası ile ilahiyat mezunlarına iş imkanı yaratılacağını farketmemizi istedi.
* Bir öğretmen, 4+4+4 yasasından bahsetti, AKP'nin eğitim alanındaki oyunlarını ancak Öğrenci-Öğretmen-Veli üçlüsünün birlikte aşabileceğini belirtti.
* Biber gazından etkilenen kişilerin akciğer filmi çektirip İHD'ye göndermesi istendi. İnsan Hakları Derneği bu filmleri açılacak davada delili olarak sunacakmış.
* Cumartesi - Pazar Ethem Sarısülük Parkı (Ahmetler Postanesi yanı), Seğmenler Parkı, Kuğulu, 100. yıl gibi yerlerde genel forumlar yapıldığı duyuruldu, Batıkent halkından bu forumlara da katılım istendi.
* Hayat TV, İMC gibi direnişe destek veren kanalların kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu vurgulandı.
* Konuşmalardan bazı parçalar (hatırlayabildiğim kadarıyla):
- Tutsaklardan selam var. Onlar kendilerine ceza veren mahkemede halaya durarakmahkemeyi direniş alanına çevirdiler. Herkes kendi hayat alanı içinde direnişte olmalı
- Bu eylem sayesinde sokakta neler yapabileceğimizi keşfettik.
- Eylem sadece gençlere özgü değildir, biz orta yaşlılar da gençlere destek olmalıyız.
- Tüm koşturmacaya, yorulmamıza rağmen eylemlere katılacak gücü içimizde hissediyoruz, kendimizi evde durduramıyoruz :)
- Aslolan halkın kendini yönetmesidir. Batıkent'te direnişin organize edilmesi sadece Dayanışma Platformuna bırakılmamalı, organizasyon komitesi değiştirilmeli, halkın ortak kararlar almasına olanak tanınmalı
Son bir not:
Yürüyüş öncesi Meydan'da bir genç arkadaşımız, gözaltına alınanların marjinal, provokatör ilan edilip yalnızlaştırıldığını, direnişe destek veren halkın içinde bile AKP'nin bu yalanlarına inananların olduğunu belirtti. Direnişin bu noktaya gelmesinde bu insanların öneminin farkına varılmasını ve onlara destek verilmesini istedi. Unutmayın ki Ethem yaşıyor olsaydı muhtemelen o da şu anda gözaltına alınan, tutuklanan arkadaşlarımızdan biri olacaktı.
Forumun ses kayıtlarına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
docs.google.com/file/d/0B2vmLUhwCjT1SkN3UkRyMC05N3c/edit?usp=sharing
Kısıtlı imkanlarla yapılan kayıtta sıkıntılar olabilir, özür dileriz. Elinde daha temiz kayıt olanların katkılarını bekleriz
Ulaş
____________________________________________________________________
Benim not almadığım, internette bulduğum Batıkent Forumu (21 Haziran - Meydan) notları
Batıkent forumda alınan kararlar ve paylaşılan fikirler:(not aldığım kadarıyla)
1)Ethem Sarısülük adına bir büst ve park yapılma konusunda imza toplama
2)Bir teyzem:sol görüşler bölünmesin,sandıkta birleşsin
3)Direniş meclisleri kurulsun,mahalle mahalle örgütlenilsin.
4)Forumlara sahip çıkılması adına haftada bir gün konser ve ya çeşitli etkinliklerle halkın direnişi sürdürülsün.
5)Kiler ve Gimsadan alışveriş yapılmasın.
6)Liselilerden öneriler:Ethem Sarısülük adına futbol turnuvası düzenlenecek ve belgesel gösterimleri yapılacaktır.
7)Daha çabuk haberleşmek amacıyla telefonlar alındı
8)Küçük bir arkadaşımızın Tayyip hakkındaki tespiti: 'Ben bu adamın 22 gündür anlayamadığını 2 günde anladım '
9)Tıp öğrencileri AKP nin sağlık politikası hakkında konuştu ve anketlere dahil olun çağrısı yaptı.
10)Batı mahallesinde açılacak cemaat evi için ortak bir tepki konulsun kararı.
11)Yarın 9 da toplanılacak.
Orda olan arkadaşlarım varsa eklemeler yapabilirler . Benim alabildiğim notlar bunlar.
Doğa Bingöl
******************************************************
Dün meydandaki etkinlikleri bir özetini yapmaya çalıştım. Not almadığımdan Aklımda kalanlar şeklinde oluşturdum.. oldukça eksik olabilir yinede faydalı olur diye paylaşıyorum..
(15:00)Batıkent'de etkinlikler demokratik kitle örgütleri ve partilerin Meydanda stand açmasıyla başladı.. 2 gündür Batıkent'de bir sokak kütüphanesi oluşturmaya çalışıyoruz.. ilk gün orada bulunan arkadaşlarla aldığımız kararla Kütüphaneye "ETHEM SARISÜLÜK KÜTÜPHANESİ" ismini vermiştik.. Bunla ilgili pankart çalışmaları filan yaptık.. Kitap sayımız şuanda 30 civarında.. DAYANIŞMA İÇİN KİTAP GETİREBİLİRSİNİZ...
(18:00) Akşamki forum hazırlıklarına geçildi.. Bu arada Parti ve örgütlerin standları kaldırıldı.. Bir diğer buluşma noktası Batıkent metro son durakta ve Meydanda kalabalık artmaya başladı.. Batıkent meydanda duran insan eylemini sürdürenlerde oldu..
(20:00) Ethem Sarısülük'ün Annesi ve abisi meydanda toplananlara seslendi.. Ethem'in 7'si sebebiyle lokma dağıtıldı..
(21:00) Forum başladı.. Alan kalabalıktı ve Konuşma sırası baya uzundu. Benim gözlemim Konuşmacılar daha çok iktidara karşı öfkelerini paylaştılar.. Arada önerilerde oldu ama daha çok öfke ve kararlılık hakimdi denebilir.. Bu haliyle bir forum gibi değil bir serbest kürsü gibi oldu denebilir..Önerilerden bazıları bir temsil sistemi ile birleştirici bir hareketin ortaya çıkması yönündeydi. Diğer forumlarda da bunun gibi tartışmalar yürütülüyor..Alanlarda da yaralanan bir arkadaş mücadelenin örgütlenerek Özellikle liselerde üniversitelerde sokakta örgütlenerek mücadelenin büyütülmesi çağrısı yaptı..
(23:00) ulusal kanal canlı yayını başladı..
GK Sol tarafından gönderildi
**********************************************************
21 HAZİRAN 2013 CUMA BATIKENT MEYDAN FORUM NOTLARI
Foruma katılım kelimenin gerçek anlamıyla 7'den 77'ye her yaş grubundan insanı kapsıyor. 4+4+4 düzenlemesi nedeniyle İmam Hatip okuluna dönüştürülmeye çalışılan Kardelen İlkokulu öğrencileri (bir kısmı düzgün cümle kuramayacak kadar küçük ve ancak sorular sorarak düşüncelerini öğrenebiliyorsunuz) direnişe katılım gösteriyor. 7 yaş civarında olan iki küçük direnişçiye okullarını nasıl geri kazandıklarını sorduğumda muzaffer birer edayla sadece ikisinin 450 imza topladığını söylüyorlar. "Direnişten umutlu musunuz? Sizce kazanacak mıyız?" şeklindeki sorularıma gülümseyip erkek çocuklarına has o cilveli gülümsemeleriyle cevap veriyorlar. Burada çocuklardan böylesine geniş bahsetmemin sebebi bu çocukların anne babalarının hazırladıkları pankartlarla sokağa çıkıp fotoğraf veren çocuklar değil, kendi eğitimleri konusunda eylemlilik gösterdikleri yetmezmiş gibi bugün de titrek yazıları ve boya kalemleriyle kendi yaptıkları pankartlarla forum alanında olmaları idi.
Forum başlamadan önce sevgili yoldaşımız Ethem'in annesi ve ağabeyi kısa birer konuşma yapıyorlar. Ethem Batıkent'in çocuğu, dolayısıyla Batıkent'te yapılan her toplantıda adının anılmaması olanaksız. Ethem'in ağabeyi Mustafa'nın "Bedel ödenecekse ödemekten çekinmeyeceğiz." cümlesi, halizhazırda o bedeli ödeyen biri olarak gösterdiği bu yüreklilik kalabalıktan büyük alkış alıyor. Ethem'in annesi ve ağabeyi Ethem'in vurulduğu Güvenpark YKM binası önündeki durma eylemine katılmak için aramızdan ayrılıyorlar.
Forumda ilk söz alanlardan bir amca Melih Gökçek'in bir önceki yerel seçimde olduğu gibi bu seçimde de usulsüzlüklerle seçime hile karıştırmasından endişe duyduğunu belirtiyor. Bu endişenin kolektif olarak semt halkı tarafından paylaşıldığını söylemek yanlış olmaz. Bir önceki yerel seçimlerde olduğu gibi Yenimahalle ve Çankaya'dan çıkan oyların geçersiz sayılması yönünde hileler olacağına dair bir kuşku var. Amcanın ve kalabalığın ortak önerisi; Sandıklarımıza göz kulak olalım!
Kadınların öfkesi Batıkent'te de oldukça belirgin. Bedene ve yaşam biçimlerine yönelik müdahalelere tepki yüksek. "Hayat arkadaşımın arkamda ya da önümde değil, yanımda, benimle mücadele içinde olmasını istiyorum." diyen orta yaşlı bir kadının konuşması oldukça alkış alıyor. Genel olarak da kadınların erkek egemen gündelik yaşam kültürüne olan tepkisi başbakanın şahsında saflaşıyor.
Taksim ve Gezi Parkı her ne kadar coğrafi olarak çok uzaklarda olsa da, Ankara ve Batıkent halkı tarafından oldukça sahiplenilmiş. Halkoylaması ve referandum önerilerine tepki var. Referandum ve halkoylamasının meydanları kazanmak için verilen mücadeleyle bağdaşmadığı görüşü hakim.
Kemalist ve ulusalcı söylem Batıkent forumunda söz alan konuşmacılarda oldukça baskın. Zaman zaman bu düşüncelerin dışındaki insanların incinmesine neden olabilecek kadar milliyetçi söylemler olabiliyor kürsüde. Bununla beraber sayıca az olmakla birlikte "Türk ya da Kürt değil, insan olmak istiyorum" diyen konuşmacılar da varlar ve kalabalıktan destek de görüyorlar.
Batıkent hatırı sayılır bir Alevi nüfusa sahip olduğu için başbakanın Alevilere yönelik kimi zaman pragmatist kimi zaman da ayrılıkçı söylemlerinden rahatsız olduğunu belirtiyor kimi konuşmacılar. Kitle de başbakanın Alevilere yönelik işine geldikçe ayrılıkçı işine geldikçe "Alevi kardeşlerim" minvalindeki pragmatist söyleminden rahatsız.
Yerel forumların yayılması, hatta sitelerin kendi içlerinde forumlar düzenleyerek doğrudan demokratik katılımı yaygınlaştırması ve örgütlenmesi önerisi destekleniyor. Hareketin yaygınlaştırılması ve demokratik forumların yaklaşan seçim dönemi için nasıl kullanılması gerektiğine yönelik fikirler var. Bir kaç konuşmacı "Çapulcu Partisi" adında bir parti kurmanın gerekliliğinden bahsediyor. Var olan parti ve örgütler üzerinden örgütlenmeyi de destekleyen konuşmacılar var. Örgütlenme konusunda somut bir karara varılabildiğini söylemek zor. Forumun ilk gününün olmasının da etkisiyle kafalar biraz karışık görünüyor.
Forumda Adana'dan misafir var! 7 aydır Suriyeli mültecilerle yaşadıkları sıkıntıları özetliyor. Bu süreç içerisinde kırılan elinden bahsederek gerekirse diğerini de kırmaya hazır olduğunu söylüyor. Suriyeli mültecilerin hastanelerde ve çeşitli kamu kurumlarında iltimasla hizmet aldığından şikayet ediyor. "Kendi ülkemizde vatansız muamelesi görüyoruz." diyor.
Oğlu 3 gün boyunca gözaltında tutulmuş bir baba da öfkeli bir konuşma yapıyor. Öfkeli ancak inancı kırılmamış. Konuşmasını Batıkent sokaklarında sıkça yankılanan bir cümleyle sonlandırıyor; "Birleşe birleşe kazanacağız!"
Söz alan orta yaşlı bir kadın konuşmacı topluluğun ortak hissini dile getiriyor; "Şimdi artık geçirdiğim yılların, büyüttüğüm çocukların bir anlamı var!"
Daha sonra Ulusal Kanal yayın aracı alanda canlı yayına hazırlık yapmaya başlıyor ve ne yazık ki bu ana kadar kendi içinde bir ahenk yakalamış forum o ahengi kaybediyor. Konuşmacılardan bazıları birden fazla kere söz alıyor ve söylemler de ne yazık ki yavaş yavaş Ulusal Kanal'ın ilişkili bulunduğu İşçi Partisi söylemine yakınsıyor. Bu sırada da kalabalık doğal ve -bence- yerinde bir tepki vererek dağılmaya başlıyor.
Batıkent forumu bu akşam da saat 21'de meydan'da olacak. Tüm semte ve çevre semtlerden katılmak isteyenlere kollarımız açık. :)
Kaynak belirsiz
***************************************************************************