Post by Admin on Jul 8, 2013 0:55:11 GMT 2
Direnişçi dostlar, Türkiye'yi ayağa kaldıran çapulcu kardeşler
AKP'ye karşı cesaretini, aklını, yeteneklerini birleştiren onurlu insanlar hepiniz, hoş geldiniz, hoş geldik.
11 yıldır AKP’nin temsil ettiği ancak çok daha uzun yıllardır ülkemizin içinde yüzdüğü karanlığa karşı başkaldıranlar hoş geldiniz, hoş geldik.
Yağmaya, talana artık dur demek için ayağa kalkanlar hoş geldiniz, hoş geldik.
Taksim Gezi Parkı'ndaki kardeşlerimize karşı yapılan vahşi saldırıyı protesto etmek için sokaklara döküldük. Gezi Parkı’nda ki saldırıyla tanımadık AKP’nin karanlık ve faşist yüzünü ancak boğazımıza kadar battığımız bu karanlık nefes alamaz hale getirdi hepimizi, 31 Mayıs gecesi gözlerimizin önünde yaşanan vahşet sonrası, dar geldi dört duvar bize ve çıktık sokaklara. İlk gün haykırdık tek talebimizi, sokağa çıktığımız ilk an biliyorduk aslında ne istediğimizi ve hepimizi birleştirdi bu ilk slogan; HÜKÜMET İSTİFA!
Kendi halkına zulmeden bir iktidara 11 yıl boyunca katlandık, emekçilerin, kadınların, gençlerin, öğrencilerin hayatları bu 11 yılda gün gün daha çekilmez hale geldi. Hayatımızı Tayyip Erdoğan’ın buyruklarına göre şekillendirmemizi istediler. Farklı etnik kimliğe ve inanca sahip olan yurttaşlara karşı baskıcı, kindar ve insanlık dışı politikalar uyguladılar. Kendileri gibi olmayanlara terörist, bölücü, bozguncu, ayyaş, çapulcu diye hakaret ettiler ve etmeye devam ediyorlar. Yetmiyormuş gibi ülkenin geleceği hakkında söz söyleyen ve kendini sorumlu hissedenlere karşı darbecilik suçlamasında bulunuyorlar.
Biz halkız ve AKP iktidarını istemiyoruz. Bunun için mücadele ediyor, örgütleniyoruz. Bu bir darbe arzusu değil, geleceğine sahip çıkan onurlu bir halkın mücadelesidir. Esas bu ülkeyi polis gücüyle zapturapt altına almaya çalışan, halkından korkan AKP iktidarı darbeci karaktere sahip, faşizan bir iktidardır. Elleri satırlı, bıçaklı, palalı militanlarını üzerimize saldırtan AKP iktidarı, bizlerin sabrını zorluyorsun. Halkı vandallıkla suçlayan Tayyip Erdoğan, kendi militanlarını kuduz köpek gibi üzerimize saldırtarak sadece öfkemizi arttırdığını bilmesi gerekir.
Bir ayı aşkın süredir hükümete karşı attığımız her slogan bilinen gerçekleri, bizi sokağa çıkmaya iten sebepleri daha çok açığa çıkardı.
Dostlar,
-Tek merkezde hazırlanmış satılmış medyanın gazete manşetlerini ve ana haber bültenlerini gördük,
-Yalanı gerçek yapan, iftirayı siyaset tarzı belleyen yüzsüz bakanları, milletvekillerini gördük,
-Yurttaşlar can verirken, kırılan camların, kaldırım taşlarının önemini bize anlatmaya çalışan belediye başkanları gördük,
-Ethem Sarısülük yoldaşımıza ve ailesine karşı başlatılan büyük karalama kampanyasını gördük,
-İ. Melih Gökçek'in ne kadar alçalabileceğini, yalanın ve cahaletin vücut bulduğu bir yaratık gördük,
-Ezilmiş bir bira kutusuna dayanarak, yüzü bile kızarmadan dünyanın gözü önünde yalan söyleyen bir bakan gördük,
-Tecavüzcüleri, katilleri, hırsızları serbest bırakıp, memleketine sahip çıkanları tutuklayan AKP’nin adaletini gördük,
-AKP’den aldığı talimatla bu ülke halkına vahşice saldıran, kurulan revirleri basıp yaralıları darp eden, Ethem’i, Abdo’yu, Mehmet’i, Memo’yu öldüren katilleri gördük,
-Ülkesinde halkı ayağa kalkınca yurtdışına çıkan, televizyonlarda ve katıldığı toplantılarda halkına iftira atan, tek ayak üstünde kırk yalan söyleyen, halkına savaş açıp sokaklardaki milyonlara çapulcu diyen, bindirilmiş kıtalarla halkın karşısına kiralık AKP’lileri çıkarmaya çalışan, saldıran, hakaret eden, kaçan, korkak bir başbakan gördük…
Evet bu yüz karalarını çok daha yakından gördük ama dostlar, bir de;
-Bu ülkenin aydınlık yüzlerini gördük,
-Zulme pabuç bırakmayan dostlarımızı gördük,
-Onurundan, şerefinden başka kaybedecek hiçbir şeyi olmayan emekçileri gördük,
-Yaratıcılıkta sınır tanımayan, AKP’nin kimyasını bozan orantısız zekayı gördük,
-Direnen halka ilk günden itibaren üretimleriyle destek olan aydınları, sanatçıları gördük,
-Gaz bombasına tezahürat yapan, renklerin kardeşliğini yaşatan taraftarları gördük,
-Tencere-tavalarla evinden çıkamasa da, camdan sıcacık gülümsemeleriyle sokağa can veren dedelerimizi ninelerimizi gördük,
-Yıllardır eleştirdiğimiz, belki umudumuzu yitirdiğimiz, ama çok büyük haksızlık yaptığımız, bu ülkenin geleceği olan, geleceğine sahip çıkan, büyüklerine öncülük yapan gençlerimizi gördük,
-Canları pahasına AKP karanlığına karşı mücadele eden yiğitlerimizi gördük, ABDO’yu, MEHMET’i, ETHEM’i gördük…
-Gezi Parkı’nın ve Taksim’in mahkeme kararı ile korunma altına alınmasının büyük direniş sonucunda olduğunu, mücadele edince kazanılabileceğini gördük.
İyi ki gördük, iyi ki tanıdık birbirimizi dostlar. Bundan sonra hiç kopmaz bağlarla birbirimize bağlandık, sözümüzü hep birlikte söyledik, yeminimizi hep birlikte verdik. Şimdi tekrar söyleyelim;
-Memleketine sahip çıktığı için gözaltına alınan dostlarımız özgürlüğüne kavuşana kadar,
-Zulüm, zorbalık, talan, sömürü son bulana kadar,
- Yiğitlerimizin hesabı sorulana kadar,
-AKP ve onun temsil ettiği bu gerici, piyasacı, işbirlikçi zihniyeti bu ülkeden defedene kadar, direnişimizi sürdüreceğiz, çünkü; BU DAHA BAŞLANGIÇ MÜCADELEYE DEVAM!
Kardeşler bir ayı aşkın süredir eylemlerimizin ardından bugün burada buluştuk. Burada bulunuyoruz çünkü bundan sonraki mücadelemize daha sağlam ve daha örgütlü bir şekilde devam etme arzusuna yanıt vermemiz gerektiğini düşünüyoruz. Batıkent Dayanışma Platformu’nu oluşturan Batıkent’te yıllardır örgütlü mücadele yürüten Batıkent Cemevi, Cumhuriyet Halk Partisi Batıkent Temsilciliği, Emek Partisi Yenimahalle İlçe Örgütü, Halkevleri Batıkent Şubesi, İşçi Partisi Yenimahalle İlçe Örgütü, Özgürlük ve Dayanışma Partisi Yenimahalle İlçe Örgütü, Türkiye Komünist Partisi Yenimahalle İlçe Örgütleri olarak eylem ve etkinlikleri organize etmeye ve direnişi güçlendirmek için 37 gündür çabalıyoruz. Örgütlü mücadeleye inanmış bizler, direnen bütün Batıkentliler, yarın neler yapabileceğimizi konuşabilmek için bugün bir karar vermek zorundayız.
Aklın yolu bir. Mahalle Meclislerinin kuruluşuna bugünden itibaren başlıyoruz. Mahalle Meclislerinin oluşumuna güç verelim. Hiçbirimiz direnişin ruhunu ve gücünü belirsizliklere teslim etmek istemiyoruz. Şanlı Haziran Günlerinin güzel anılar olarak kalmasını istemiyoruz. Örgütlü bir toplumda, kendine güvenen bir halk olmak istiyoruz. İşte tam da bu yüzden BU BAŞLANGIÇ MÜCADELEYE DEVAM DİYORUZ. Mahalle Meclislerinde yerimizi alıyoruz.
AKP iktidarına karşı, insan hayatına, doğaya, özgürlüklere ve en temel kamusal ihtiyaçlarımıza karşı yapılan saldırılara karşı sokağa çıkmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz. Hepimize kolay gelsin, yolumuz açık olsun.
Bu daha başlangıç, mücadeleye devam.
Faşizme karşı omuz omuza!
Ethem Yoldaş Ölümsüzdür!
Batıkent Dayanışma Platformu
www.facebook.com/note.php?note_id=391172520994570
AKP'ye karşı cesaretini, aklını, yeteneklerini birleştiren onurlu insanlar hepiniz, hoş geldiniz, hoş geldik.
11 yıldır AKP’nin temsil ettiği ancak çok daha uzun yıllardır ülkemizin içinde yüzdüğü karanlığa karşı başkaldıranlar hoş geldiniz, hoş geldik.
Yağmaya, talana artık dur demek için ayağa kalkanlar hoş geldiniz, hoş geldik.
Taksim Gezi Parkı'ndaki kardeşlerimize karşı yapılan vahşi saldırıyı protesto etmek için sokaklara döküldük. Gezi Parkı’nda ki saldırıyla tanımadık AKP’nin karanlık ve faşist yüzünü ancak boğazımıza kadar battığımız bu karanlık nefes alamaz hale getirdi hepimizi, 31 Mayıs gecesi gözlerimizin önünde yaşanan vahşet sonrası, dar geldi dört duvar bize ve çıktık sokaklara. İlk gün haykırdık tek talebimizi, sokağa çıktığımız ilk an biliyorduk aslında ne istediğimizi ve hepimizi birleştirdi bu ilk slogan; HÜKÜMET İSTİFA!
Kendi halkına zulmeden bir iktidara 11 yıl boyunca katlandık, emekçilerin, kadınların, gençlerin, öğrencilerin hayatları bu 11 yılda gün gün daha çekilmez hale geldi. Hayatımızı Tayyip Erdoğan’ın buyruklarına göre şekillendirmemizi istediler. Farklı etnik kimliğe ve inanca sahip olan yurttaşlara karşı baskıcı, kindar ve insanlık dışı politikalar uyguladılar. Kendileri gibi olmayanlara terörist, bölücü, bozguncu, ayyaş, çapulcu diye hakaret ettiler ve etmeye devam ediyorlar. Yetmiyormuş gibi ülkenin geleceği hakkında söz söyleyen ve kendini sorumlu hissedenlere karşı darbecilik suçlamasında bulunuyorlar.
Biz halkız ve AKP iktidarını istemiyoruz. Bunun için mücadele ediyor, örgütleniyoruz. Bu bir darbe arzusu değil, geleceğine sahip çıkan onurlu bir halkın mücadelesidir. Esas bu ülkeyi polis gücüyle zapturapt altına almaya çalışan, halkından korkan AKP iktidarı darbeci karaktere sahip, faşizan bir iktidardır. Elleri satırlı, bıçaklı, palalı militanlarını üzerimize saldırtan AKP iktidarı, bizlerin sabrını zorluyorsun. Halkı vandallıkla suçlayan Tayyip Erdoğan, kendi militanlarını kuduz köpek gibi üzerimize saldırtarak sadece öfkemizi arttırdığını bilmesi gerekir.
Bir ayı aşkın süredir hükümete karşı attığımız her slogan bilinen gerçekleri, bizi sokağa çıkmaya iten sebepleri daha çok açığa çıkardı.
Dostlar,
-Tek merkezde hazırlanmış satılmış medyanın gazete manşetlerini ve ana haber bültenlerini gördük,
-Yalanı gerçek yapan, iftirayı siyaset tarzı belleyen yüzsüz bakanları, milletvekillerini gördük,
-Yurttaşlar can verirken, kırılan camların, kaldırım taşlarının önemini bize anlatmaya çalışan belediye başkanları gördük,
-Ethem Sarısülük yoldaşımıza ve ailesine karşı başlatılan büyük karalama kampanyasını gördük,
-İ. Melih Gökçek'in ne kadar alçalabileceğini, yalanın ve cahaletin vücut bulduğu bir yaratık gördük,
-Ezilmiş bir bira kutusuna dayanarak, yüzü bile kızarmadan dünyanın gözü önünde yalan söyleyen bir bakan gördük,
-Tecavüzcüleri, katilleri, hırsızları serbest bırakıp, memleketine sahip çıkanları tutuklayan AKP’nin adaletini gördük,
-AKP’den aldığı talimatla bu ülke halkına vahşice saldıran, kurulan revirleri basıp yaralıları darp eden, Ethem’i, Abdo’yu, Mehmet’i, Memo’yu öldüren katilleri gördük,
-Ülkesinde halkı ayağa kalkınca yurtdışına çıkan, televizyonlarda ve katıldığı toplantılarda halkına iftira atan, tek ayak üstünde kırk yalan söyleyen, halkına savaş açıp sokaklardaki milyonlara çapulcu diyen, bindirilmiş kıtalarla halkın karşısına kiralık AKP’lileri çıkarmaya çalışan, saldıran, hakaret eden, kaçan, korkak bir başbakan gördük…
Evet bu yüz karalarını çok daha yakından gördük ama dostlar, bir de;
-Bu ülkenin aydınlık yüzlerini gördük,
-Zulme pabuç bırakmayan dostlarımızı gördük,
-Onurundan, şerefinden başka kaybedecek hiçbir şeyi olmayan emekçileri gördük,
-Yaratıcılıkta sınır tanımayan, AKP’nin kimyasını bozan orantısız zekayı gördük,
-Direnen halka ilk günden itibaren üretimleriyle destek olan aydınları, sanatçıları gördük,
-Gaz bombasına tezahürat yapan, renklerin kardeşliğini yaşatan taraftarları gördük,
-Tencere-tavalarla evinden çıkamasa da, camdan sıcacık gülümsemeleriyle sokağa can veren dedelerimizi ninelerimizi gördük,
-Yıllardır eleştirdiğimiz, belki umudumuzu yitirdiğimiz, ama çok büyük haksızlık yaptığımız, bu ülkenin geleceği olan, geleceğine sahip çıkan, büyüklerine öncülük yapan gençlerimizi gördük,
-Canları pahasına AKP karanlığına karşı mücadele eden yiğitlerimizi gördük, ABDO’yu, MEHMET’i, ETHEM’i gördük…
-Gezi Parkı’nın ve Taksim’in mahkeme kararı ile korunma altına alınmasının büyük direniş sonucunda olduğunu, mücadele edince kazanılabileceğini gördük.
İyi ki gördük, iyi ki tanıdık birbirimizi dostlar. Bundan sonra hiç kopmaz bağlarla birbirimize bağlandık, sözümüzü hep birlikte söyledik, yeminimizi hep birlikte verdik. Şimdi tekrar söyleyelim;
-Memleketine sahip çıktığı için gözaltına alınan dostlarımız özgürlüğüne kavuşana kadar,
-Zulüm, zorbalık, talan, sömürü son bulana kadar,
- Yiğitlerimizin hesabı sorulana kadar,
-AKP ve onun temsil ettiği bu gerici, piyasacı, işbirlikçi zihniyeti bu ülkeden defedene kadar, direnişimizi sürdüreceğiz, çünkü; BU DAHA BAŞLANGIÇ MÜCADELEYE DEVAM!
Kardeşler bir ayı aşkın süredir eylemlerimizin ardından bugün burada buluştuk. Burada bulunuyoruz çünkü bundan sonraki mücadelemize daha sağlam ve daha örgütlü bir şekilde devam etme arzusuna yanıt vermemiz gerektiğini düşünüyoruz. Batıkent Dayanışma Platformu’nu oluşturan Batıkent’te yıllardır örgütlü mücadele yürüten Batıkent Cemevi, Cumhuriyet Halk Partisi Batıkent Temsilciliği, Emek Partisi Yenimahalle İlçe Örgütü, Halkevleri Batıkent Şubesi, İşçi Partisi Yenimahalle İlçe Örgütü, Özgürlük ve Dayanışma Partisi Yenimahalle İlçe Örgütü, Türkiye Komünist Partisi Yenimahalle İlçe Örgütleri olarak eylem ve etkinlikleri organize etmeye ve direnişi güçlendirmek için 37 gündür çabalıyoruz. Örgütlü mücadeleye inanmış bizler, direnen bütün Batıkentliler, yarın neler yapabileceğimizi konuşabilmek için bugün bir karar vermek zorundayız.
Aklın yolu bir. Mahalle Meclislerinin kuruluşuna bugünden itibaren başlıyoruz. Mahalle Meclislerinin oluşumuna güç verelim. Hiçbirimiz direnişin ruhunu ve gücünü belirsizliklere teslim etmek istemiyoruz. Şanlı Haziran Günlerinin güzel anılar olarak kalmasını istemiyoruz. Örgütlü bir toplumda, kendine güvenen bir halk olmak istiyoruz. İşte tam da bu yüzden BU BAŞLANGIÇ MÜCADELEYE DEVAM DİYORUZ. Mahalle Meclislerinde yerimizi alıyoruz.
AKP iktidarına karşı, insan hayatına, doğaya, özgürlüklere ve en temel kamusal ihtiyaçlarımıza karşı yapılan saldırılara karşı sokağa çıkmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz. Hepimize kolay gelsin, yolumuz açık olsun.
Bu daha başlangıç, mücadeleye devam.
Faşizme karşı omuz omuza!
Ethem Yoldaş Ölümsüzdür!
Batıkent Dayanışma Platformu
www.facebook.com/note.php?note_id=391172520994570