Post by Admin on Jul 9, 2013 1:52:18 GMT 2
Basına ve Kamuoyuna Duyuru (09.07.2013)
Geçtiğimiz ay Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Koç Üniversitesini ve Koç Üniversitelileri medyada hedef göstermesi ve ardından geçtiğimiz hafta sonu gerçekleşen üçüncü köprü protestosu sonrası özellikle sosyal medyada Koç Üniversitelilere yöneltilen suçlamalara ve hasmane tutuma cevaben Koç Üniversitelilerin basına ve kamuoyuna duyurusu:
Koç Üniversitesi öğrencileri, asistanları, öğretim üyeleri ve çalışanlarınca oluşturulan Koç Üniversiteliler Dayanışması olarak özgürlüklerimize getirilen kısıtlamaların, hak gasplarının, şiddetin, katliamların ve doğanın bütünlüğünü bozmaya yönelik tüm girişimlerin karşısında durmayı, bu konuda eylemde bulunmayı insanlık görevimiz addediyoruz.
Bu noktada Koç Üniversitelilerin söylemleri ve eylemleri yalnızca bizlerin şahsi düşünceleri, fikirlerimizin bir sonucudur. Koç Üniversitesi öğrencileri, asistanları, öğretim üyeleri ve çalışanları hiçbir suretle Koç Ailesi, Koç Grubu ve Koç Üniversitesi Yönetimi ile bir tutulamaz. Dolayısıyla bizim kararımıza ve irademize dayanmayan, hiçbir duruş, geçmişte ve bugün yapılan hiçbir açıklama ve icraat bizlerin sorumluğunda değildir ve böyle bir suçlama ile hiçbir Koç Üniversiteli suçlanamaz. Koç Üniversiteliler Dayanışması, bugüne dek sorumlusunun kim olduğunu gözetmeksizin, çekinmeden sözünü söylemiştir ve söylemeye devam edecektir.
Geçtiğimiz nisan ayında Koç Üniversitesinin bünyesindeki 161 temizlik işçisini işten çıkarmasıyla Koç Üniversitesi Yönetimine ve tüm ülkede işçilerin güvensiz çalıştırılmasına yol açan taşeron sistemine karşı başlayan 2 Nisan Koç Üniversitesi Direnişi bu tutumun en büyük örneklerinden biridir. Bir hafta boyunca Koç Üniversitelilerin kapısında gece gündüz nöbet tutarak Koç Üniversitesi Yönetimine geri adım attırdığı ve işçilerin tümünü haklarını kaybetmeksizin işlerine geri döndürdüğü direnişimiz, kazanımlarıyla tüm taşeron işçilerinin mücadelelerine örnek olmuştur.
Bizler İstanbul’a ve Türkiye’ye, insanlığa ve doğaya büyük felaketler doğuracak her türlü ve her yerdeki kıyımın karşısındayız. Koç Üniversitesi Rumelifeneri Kampüsü, tıpkı yapımına karşı olduğumuz üçüncü boğaz köprüsü gibi İstanbul’un akciğeri olan Kuzey Ormanlarının içerisine kurulmuştur. Yapımı sürecinde amacı ne olursa olsun kesildiği söylenen ağaçların bugün ne yazık ki bizler tarafından geri getirilmesi mümkün değildir. Ancak bu kıyımın hiçbir biçimde savunulacak bir yanı olmadığını, kampüs içerisinde ve çevresinde var olan tüm ağaçların bekçisi olduğumuzu her fırsatta dile getiriyoruz.
Kıyımlara, katliamlara ve faşizme karşı yürüttüğümüz eylemlerimizi şimdiye dek olduğu gibi devam ettireceğimizin taahhüdünü veriyor, Koç Üniversiteliler Dayanışması olarak üniversitelerdeki, sokaklardaki, fabrikalardaki tüm hak ve özgürlük mücadelelerini selamlıyoruz.
Mücadeleniz mücadelemizdir!
Koç Üniversiteliler Dayanışması
09.07.2013
Geçtiğimiz ay Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Koç Üniversitesini ve Koç Üniversitelileri medyada hedef göstermesi ve ardından geçtiğimiz hafta sonu gerçekleşen üçüncü köprü protestosu sonrası özellikle sosyal medyada Koç Üniversitelilere yöneltilen suçlamalara ve hasmane tutuma cevaben Koç Üniversitelilerin basına ve kamuoyuna duyurusu:
Koç Üniversitesi öğrencileri, asistanları, öğretim üyeleri ve çalışanlarınca oluşturulan Koç Üniversiteliler Dayanışması olarak özgürlüklerimize getirilen kısıtlamaların, hak gasplarının, şiddetin, katliamların ve doğanın bütünlüğünü bozmaya yönelik tüm girişimlerin karşısında durmayı, bu konuda eylemde bulunmayı insanlık görevimiz addediyoruz.
Bu noktada Koç Üniversitelilerin söylemleri ve eylemleri yalnızca bizlerin şahsi düşünceleri, fikirlerimizin bir sonucudur. Koç Üniversitesi öğrencileri, asistanları, öğretim üyeleri ve çalışanları hiçbir suretle Koç Ailesi, Koç Grubu ve Koç Üniversitesi Yönetimi ile bir tutulamaz. Dolayısıyla bizim kararımıza ve irademize dayanmayan, hiçbir duruş, geçmişte ve bugün yapılan hiçbir açıklama ve icraat bizlerin sorumluğunda değildir ve böyle bir suçlama ile hiçbir Koç Üniversiteli suçlanamaz. Koç Üniversiteliler Dayanışması, bugüne dek sorumlusunun kim olduğunu gözetmeksizin, çekinmeden sözünü söylemiştir ve söylemeye devam edecektir.
Geçtiğimiz nisan ayında Koç Üniversitesinin bünyesindeki 161 temizlik işçisini işten çıkarmasıyla Koç Üniversitesi Yönetimine ve tüm ülkede işçilerin güvensiz çalıştırılmasına yol açan taşeron sistemine karşı başlayan 2 Nisan Koç Üniversitesi Direnişi bu tutumun en büyük örneklerinden biridir. Bir hafta boyunca Koç Üniversitelilerin kapısında gece gündüz nöbet tutarak Koç Üniversitesi Yönetimine geri adım attırdığı ve işçilerin tümünü haklarını kaybetmeksizin işlerine geri döndürdüğü direnişimiz, kazanımlarıyla tüm taşeron işçilerinin mücadelelerine örnek olmuştur.
Bizler İstanbul’a ve Türkiye’ye, insanlığa ve doğaya büyük felaketler doğuracak her türlü ve her yerdeki kıyımın karşısındayız. Koç Üniversitesi Rumelifeneri Kampüsü, tıpkı yapımına karşı olduğumuz üçüncü boğaz köprüsü gibi İstanbul’un akciğeri olan Kuzey Ormanlarının içerisine kurulmuştur. Yapımı sürecinde amacı ne olursa olsun kesildiği söylenen ağaçların bugün ne yazık ki bizler tarafından geri getirilmesi mümkün değildir. Ancak bu kıyımın hiçbir biçimde savunulacak bir yanı olmadığını, kampüs içerisinde ve çevresinde var olan tüm ağaçların bekçisi olduğumuzu her fırsatta dile getiriyoruz.
Kıyımlara, katliamlara ve faşizme karşı yürüttüğümüz eylemlerimizi şimdiye dek olduğu gibi devam ettireceğimizin taahhüdünü veriyor, Koç Üniversiteliler Dayanışması olarak üniversitelerdeki, sokaklardaki, fabrikalardaki tüm hak ve özgürlük mücadelelerini selamlıyoruz.
Mücadeleniz mücadelemizdir!
Koç Üniversiteliler Dayanışması
09.07.2013