Post by Admin on Jul 9, 2013 20:53:05 GMT 2
yer: inönü parkı yenişehir
19:00 gibi toplanmaya başlayan halk parkta bir gün öncekinden de daha yoğun bir polis ablukası ile karşılaştı. çevik kuvvet polisleri üniformaları ve silahlarıyla banklara oturmuşlardı. çimenlik alana yerleşen eylemciler müzik dinletisi ve video gösterimlerinin ardından serbest kürsü kurarak söz kullanmaya başladılar. istanbul'da devam eden saldırıların ana gündemi oluşturduğu forumda taksim dayanışması bileşenlerine yönelik gözaltılar, imam adnan sokaktaki silahlı saldırganlar, polisin 17 yaşındaki m.a.t'nin gaz fişeğiyle vurarak beyin kanaması geçirmesine yol açması kınanırken istanbulun dört bir yanında ve dikmen'de sokağa akan halklar selamlandı.
ilk konuşmacılar polis ablukasını eleştirerek polise parkı terk etmesi yönünde çağrı yaptılar. bir konuşmacının çağrısı üzerine kitle ayağa kalkarak yüzünü polislere döndü ve hep bir ağızdan “biz çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakmak için burdayız, ya siz?” diye sordu. “faşist polis defol bu sokaklar bizim” sloganları atıldı. başka bir konuşmacı polislere “bankların sahibi biziz” diye seslendi.
söz alan bir genç kadın konuşmacının bir lokantada polisler tarafından uğradığı muameleyi paylaştı. bunun üzerine gezi süreci'nde polislerin kadınlara yönelik tacizleri hatırlatıldı ve çok sayıda direnişçi forumu çevreleyen polislere doğru yönelerek parktan çıkmalarını söyledi. bu tartışma sırasında iki kadın mikrofondan bu meseleyi erkekler arasında bir şiddete dönüştürülmemesi konusunda uyarı yaptılar ve muhattaplığın kadınlara bırakılmasını önerdiler. polisin parkı terk etmesi üzerine foruma devam edildi.
söz alan kadınlar polislerin kadınlara yönelik tacizlerini hatırlattı ve polislere “kadınlar olarak biz bu alanlardayız ve karşınızdayız” diye seslendi.
buraya geliş amacının sesimizi duyurmak, hala tepkili olduğumuzu duyurmak, sürmekte olan polis şiddetine karşı durmak olduğunu söyleyen bir konuşmacı burda olduğumuzu hissettirmemiz gerektiğini vurguladı. bu alanda bugün daha çok düğün havası olduğunu söyleyen konuşmacı “park forumu diye toplanıp forum yapmadan ayrılmak mümkün değil” dedi ve müzik dinletisinin çok uzun tutulduğunu, foruma zaman kalmadığını belirtti. konuşmacının foruma daha çok zaman ayrılması yönündeki önerisi sonraki konuşmacılar tarafından da desteklendi. bir konuşmacı forumun bir eylem biçimi olduğunu söyledi.
uzun süre istanbul'da direndiğini söyleyen bir kadın konuşmacı biraz önce bir arkadaşının tutuklandığını öğrendiğini söyledi. genç kadının gezi parkı ve cihangir'deki park forumu deneyiminden aktarımları şunlar oldu: 1)park forumlarına çağrı yapmak için saat 21:00'de tencere tava ile mahalleyi geziyorlar. 2)saat 8-10 arası toplu taşımaya maske ile binilerek polisin biber gazı kullanımı protesto ediliyor. 3)direnişin ekolojik temelini hatırlatmak için kollara yeşil bantlar takılıyor 4) bostanlar kuruldu. genç kadın aynı zamanda “biz halkız polis de halk evet çok zarar veriyolar ama onlar da halk” dedi ve bazı polislerle sohbet ettiğini ve onların kendisine “biz sizden nefret etmiyoruz biz sizi korumak için varız” dediğini aktardı.
polislere çağrı yapan moderatör forumlarımızın ve kürsümüzün polislere açık olduğunu söyledi.
31 mayıs'tan beri direnişin merkezinin barış meydanı olduğunu söyleyen bir konuşmacı herkesin başka taleplere sahip olduğunu ama bu taleplerin hepsinin meşru olduğunu söyledi ve “yasadışı hiçbir şey yoktur” dedi.
bir konuşmacı belgesel gösterimini planlarken amaçlarının gezi parkında her saatin dolu dolu geçtiğini aktarmak olduğunu söyledi. gezi bir ilktir diyen konuşmacı “gezi'deki yaşamdan beslenen devrimci dinamikleri korumaya yönelik bir ruhtur” dedi.
başka bir konuşmacı dedesinin çanakkale cephesinde, babasının afyon cephesinde savaştığını söyledi ve “biz de burda mustafa kemal'in askerleriyiz” dedi. forum alanındaki bazı kişiler konuşmacıya burda kimsenin askeri olmak istemeyen militaristler olduğunu hatırlatınca konuşmacı bunlara çok saygı duyduğunu söyledi. sözlerine “sesimizi tüm dünya duydu, tepkilerimiz mısır'a kadar yansıdı” dedi. polislerle ilgili olarak “onlar da anne kuzusu” diyen konuşmacıya dinleyicilerden bazıları “biz de anne kuzusuyuz” diyerek itiraz etti, konuşmacı cevap olarak “hepimiz anne kuzusuyuz” dedi.
moderatör forumda kullandığımız el işaretlerine ilişkin bir hatırlatma yaptıktan sonra meselenin polisin vicdanı olmadığı, polis teşkilatının devlet tarafından halka karşı konumlandırdığını söyledi.
“polis yoksa sorun yok” diyen bir konuşmacı polisin nişan alarak gaz bombası attığını hatırlattı.
cinsiyetçi tabirlerin slogan ve konuşmalarda kullanımına karşı uyarı yapıldı.
sessiz el işaretleri ile oylanan kararlar şunlardır:
yarın 19:00'da yeniden inönü parkı'nda toplanacağız. ramazan ayının başlaması dolayısıyla getirebilen yanında yiyeceklerle gelecek ve bir sofra kurulacak. oruç tutan iftar açacak, tutmayanlar akşam yemeği yiyecek. foruma daha çok süre ayıracağız.
Parklar Bizim Blogspot
19:00 gibi toplanmaya başlayan halk parkta bir gün öncekinden de daha yoğun bir polis ablukası ile karşılaştı. çevik kuvvet polisleri üniformaları ve silahlarıyla banklara oturmuşlardı. çimenlik alana yerleşen eylemciler müzik dinletisi ve video gösterimlerinin ardından serbest kürsü kurarak söz kullanmaya başladılar. istanbul'da devam eden saldırıların ana gündemi oluşturduğu forumda taksim dayanışması bileşenlerine yönelik gözaltılar, imam adnan sokaktaki silahlı saldırganlar, polisin 17 yaşındaki m.a.t'nin gaz fişeğiyle vurarak beyin kanaması geçirmesine yol açması kınanırken istanbulun dört bir yanında ve dikmen'de sokağa akan halklar selamlandı.
ilk konuşmacılar polis ablukasını eleştirerek polise parkı terk etmesi yönünde çağrı yaptılar. bir konuşmacının çağrısı üzerine kitle ayağa kalkarak yüzünü polislere döndü ve hep bir ağızdan “biz çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakmak için burdayız, ya siz?” diye sordu. “faşist polis defol bu sokaklar bizim” sloganları atıldı. başka bir konuşmacı polislere “bankların sahibi biziz” diye seslendi.
söz alan bir genç kadın konuşmacının bir lokantada polisler tarafından uğradığı muameleyi paylaştı. bunun üzerine gezi süreci'nde polislerin kadınlara yönelik tacizleri hatırlatıldı ve çok sayıda direnişçi forumu çevreleyen polislere doğru yönelerek parktan çıkmalarını söyledi. bu tartışma sırasında iki kadın mikrofondan bu meseleyi erkekler arasında bir şiddete dönüştürülmemesi konusunda uyarı yaptılar ve muhattaplığın kadınlara bırakılmasını önerdiler. polisin parkı terk etmesi üzerine foruma devam edildi.
söz alan kadınlar polislerin kadınlara yönelik tacizlerini hatırlattı ve polislere “kadınlar olarak biz bu alanlardayız ve karşınızdayız” diye seslendi.
buraya geliş amacının sesimizi duyurmak, hala tepkili olduğumuzu duyurmak, sürmekte olan polis şiddetine karşı durmak olduğunu söyleyen bir konuşmacı burda olduğumuzu hissettirmemiz gerektiğini vurguladı. bu alanda bugün daha çok düğün havası olduğunu söyleyen konuşmacı “park forumu diye toplanıp forum yapmadan ayrılmak mümkün değil” dedi ve müzik dinletisinin çok uzun tutulduğunu, foruma zaman kalmadığını belirtti. konuşmacının foruma daha çok zaman ayrılması yönündeki önerisi sonraki konuşmacılar tarafından da desteklendi. bir konuşmacı forumun bir eylem biçimi olduğunu söyledi.
uzun süre istanbul'da direndiğini söyleyen bir kadın konuşmacı biraz önce bir arkadaşının tutuklandığını öğrendiğini söyledi. genç kadının gezi parkı ve cihangir'deki park forumu deneyiminden aktarımları şunlar oldu: 1)park forumlarına çağrı yapmak için saat 21:00'de tencere tava ile mahalleyi geziyorlar. 2)saat 8-10 arası toplu taşımaya maske ile binilerek polisin biber gazı kullanımı protesto ediliyor. 3)direnişin ekolojik temelini hatırlatmak için kollara yeşil bantlar takılıyor 4) bostanlar kuruldu. genç kadın aynı zamanda “biz halkız polis de halk evet çok zarar veriyolar ama onlar da halk” dedi ve bazı polislerle sohbet ettiğini ve onların kendisine “biz sizden nefret etmiyoruz biz sizi korumak için varız” dediğini aktardı.
polislere çağrı yapan moderatör forumlarımızın ve kürsümüzün polislere açık olduğunu söyledi.
31 mayıs'tan beri direnişin merkezinin barış meydanı olduğunu söyleyen bir konuşmacı herkesin başka taleplere sahip olduğunu ama bu taleplerin hepsinin meşru olduğunu söyledi ve “yasadışı hiçbir şey yoktur” dedi.
bir konuşmacı belgesel gösterimini planlarken amaçlarının gezi parkında her saatin dolu dolu geçtiğini aktarmak olduğunu söyledi. gezi bir ilktir diyen konuşmacı “gezi'deki yaşamdan beslenen devrimci dinamikleri korumaya yönelik bir ruhtur” dedi.
başka bir konuşmacı dedesinin çanakkale cephesinde, babasının afyon cephesinde savaştığını söyledi ve “biz de burda mustafa kemal'in askerleriyiz” dedi. forum alanındaki bazı kişiler konuşmacıya burda kimsenin askeri olmak istemeyen militaristler olduğunu hatırlatınca konuşmacı bunlara çok saygı duyduğunu söyledi. sözlerine “sesimizi tüm dünya duydu, tepkilerimiz mısır'a kadar yansıdı” dedi. polislerle ilgili olarak “onlar da anne kuzusu” diyen konuşmacıya dinleyicilerden bazıları “biz de anne kuzusuyuz” diyerek itiraz etti, konuşmacı cevap olarak “hepimiz anne kuzusuyuz” dedi.
moderatör forumda kullandığımız el işaretlerine ilişkin bir hatırlatma yaptıktan sonra meselenin polisin vicdanı olmadığı, polis teşkilatının devlet tarafından halka karşı konumlandırdığını söyledi.
“polis yoksa sorun yok” diyen bir konuşmacı polisin nişan alarak gaz bombası attığını hatırlattı.
cinsiyetçi tabirlerin slogan ve konuşmalarda kullanımına karşı uyarı yapıldı.
sessiz el işaretleri ile oylanan kararlar şunlardır:
yarın 19:00'da yeniden inönü parkı'nda toplanacağız. ramazan ayının başlaması dolayısıyla getirebilen yanında yiyeceklerle gelecek ve bir sofra kurulacak. oruç tutan iftar açacak, tutmayanlar akşam yemeği yiyecek. foruma daha çok süre ayıracağız.
Parklar Bizim Blogspot