Post by Admin on Jul 16, 2013 19:32:56 GMT 2
"Maltepe Gezi Parkı’nda ki forum 15. Gününde Hakkı Taşdemir ile yapılan söyleşiyle devam etti. Hakkı Taşdemir Gezi direnişini ve bunu doğuran sonuçları anlattı. Sunumun oldukça ilgiyle dinlendiği gözlendi. Gezi Direnişini 21 yy.ın en büyük sivil itaatsizlik eylemi olarak niteleyen Taşdemir, bu direnişi doğuran tarihsel nedenler üzerinde ayrıntılı olarak durdu. Küreselleşme sisteminin kendisine bir takım özgürlükleri sağlamak ve bunu genişletmek için devlet yapılarında değişikliklere gittiğini, bunun sonucu olarak da ulus devletlerin biçim değiştirerek küresel sermeyenin çıkarlarını koruyan, onun polis gücü olan bir devletleşme modeline evrildiğini söyleyen Taşdemir, Türkiye’deki tarihsel gelişiminin de bu şekilde olduğunu belirtti. Bu yönlü bir değişime giden devletlerin, önündeki engelleri kaldırmak isterken, halkın hoşuna giden bir takım sloganları da kullandığını, AKP’nin de bu tip bir model olarak halkın önüne sürüldüğünü belirten Taşdemir, gerici unsurları perdelemek içinde liberal aydınlarla işbirliği yapıldığını vurguladı. Yaşanan 2001 krizinin de bu hükümetin başa gelişi için uygun bir zemini sağladığına değinen Taşdemir, AKP’nin herkese yeşil ışık yakarak bir koalisyon oluşturduğunu, çevresine tarikatları, liberalleri ve “yetmez ama evet”çileri aldığını belirtti. Bir süre herkesi tatmin edebilecek değişiklikleri ve fırsatları sunan AKP’nin daha sonra yeşil sermayeyi ( Anadolu sermayesi) palazlandırarak, burjuvaziye yeni ortaklar kazandırdığı ve bir süre sonunda da ,bu ortağın, ekonomide egemen hale geldiğini, bunun sonucunda burjuvazinin kindar bir muhalefet haline geldiğini belirtti. Sermaye savaşlarının bu durumu üzerine bilgi verildi. Demokrasi söylemleri ile yargıda ve pek çok yasada değişikliğe gidildiğini, ancak bir süre sonra bu sloganın ardından otoriter bir devlet oluşumunun görüldüğü, istikrar sloganı arkasından tek insan yönetimine giden bir sistem kurulmaya çalışıldığı belirtilerek, bu durumun bir takım hoşnutsuzluklar yaratmaya aşladığı söylendi. Yeşil sermayenin daha fazlasını istemesi, kendi yandaşlarına yönelik yaptığı her uygulamanın başka bir muhalefeti de beraberinde getirdiğine değinen Taşdemir, dünyadaki gelişmelerinde AKP içinde çatırdamalara yol açtığını ve sonuç olarak koalisyon oluşturduğu unsurların kendisini terk etmeye başlamasıyla muhalefet edenlerin sayısının artığını belirtti. Gezi Direnişinin aslında son nokta olduğunu belirten Taşdemir, herkesin tepkisini, nefretini kustuğunu belirtti. Bunlar arasında iktidardan ümidini kesmiş burjuvazi, gelecek umudunu kaybetmiş insanlar ( futbol taraftarları vs) gibi birçok farklı grup bu muhalefeti oluşturdu.
Bu tarihsel süreci anlattıktan sonra sol’un hareketi yönlendirmede eksik kalındığı üzerinde de duruldu. Konuşma sonunda doğrudan demokrasi modelleri kurmak ve örgütlemek gerektiği üzerinde duran Taşdemir,bunu yaparken de forumlarda ortak çalışma grupları oluşturmanın önemli olduğuna değindi.
Konuşmanın ardından görüşlerini açıklamak isteyen ve soru sormak isteyenlere söz verildi.
*Bir konuşmacı başbakanın” ne zaman ayaklar baş oldu?” sözünü hatırlatarak bununla ilgili açıklama istedi. Buna Taşdemir’in cevabı, 1789’da Fransa’da, 1917’de Rusya’da, 1959’da Küba’da ayaklar baş oldu diyerek cevap verdi.
*Taşdemir’in konuşması sırasında “Arap Yalancı Baharı” tabirini kullanması konusunda görüş bildirenler ve bunun “yalancı bir bahar” olmadığını, çünkü halkların isyanıyla başladığını, sonuç olarak emperyalizm güdümüne de girse, “yalancı bahar “demenin yanlış olduğu konusunda çeşitli eleştirilerde geldi.
*İşçi sınıfının tarifinde bir değişiklik yapmanın gerekip gerekmediği sorusu üzerine, işçi sınıfının tanımının Marx tarafından zaten yapıldığını ancak yapılacak şeyin, bu işçi sınıfı bileşiminin ne olduğu konusunda olabileceğini belirildi.
Forumda bir takım önerilerde sunuldu:
1- Her forum öncesi Gezi Direnişi’nde kaybettiklerimiz için saygı duruşu ( oy çokluğu ile kabul edildi)
2- Ortak bir üretimle, ölümsüzleşenlerimizin resimlerinin pankartlara ve duvarlara yapılması ( oy birliği ile kabul edildi9
Forumda ayrıca 3. Köprü ile ilgili oluşturulmuş bir gruptan gelen bir aktivist, 3. Köprü ile ilgili bilgi vererek, ne gibi çalışmalar yaptıklarını anlattı. Forumda bulunanları da desteğe çağırarak eylem takvimlerini sundular. Buna göre;
19 Temmuz Cuma saat:11.00’de Çağlayan Adliyesi önünde bir araya gelinerek suç duyurusunda bulunulacak. Suç duyurusu ile kesilen 1 milyon ağacın hesabının sorulacağı belirtildi.
21 Temmuz Pazar Beşiktaş Barbaros’ta buluşularak bisikletlerle Sarıyer’e gidileceği ve burada bir açıklama yapılacağı belirtildi.
Forum bir sonraki günün duyurusuyla sonlandırıldı."
Parklar Bizim Bursa Facebook