Post by Admin on Jun 21, 2013 22:13:54 GMT 2
"Dün akşam Yoğurtçu parkı'ndaydım. parklara gelemeyip devam etmek isteyenler için konuşulanların sosyal medyada yayılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. aldığımız notları başlıklarla sizinle paylaşmak istiyorum, fikirler her zaman yeni fikirler doğurabilir. unutmayın hepimizin yapabileceği birşeyler var. Biraz uzun olabilir ama fırsat bulur sonuna kadar okursanız sevinirim...
- Öncelikle çevreye çok saygılı ve duyarlı bir topluluk var. ‘’Kesinlikle alkışlamayın ellerinizi kelebek kanatlanması gibi yapın’’ diye defalarca kez uyarı yapıldı. Alkış tufanı gerçekten çok gürültü çıkarabiliyor.
- Çok sayıda kişinin konuşması ve konuşmaların monotonlaşmaması için 2dk lık süre kısıtlaması getirildi. Herkes de 2dkyı geçmemeye özen gösterdi.
- En fazla eleştirilen husus, gençlerin üzerinde kurulması çalışılan hiyerarşi. Özgürlük buradaki gençler için bir kavramdan bir slogandan çok daha fazla çok daha geniş bir anlam ifade ediyor. Konuşmacıların bir çoğu ölenlerin,yaralananların ve sakat kalanların faillerinin yani başbakan, içişleri bakanı, valilerin ve emniyet müdürlerinin istifalarını kararlı bir şekilde istemeliyiz dedi.
- 2 tane çok önemli kazanımımız oldu dedi bir konuşmacı. Birincisi, korkularımızı yendik, korkmamamız gerektiğini öğrendik, ikincisi de MEDYAnın ne kadar yalan ve yavşak olduğunu öğrendik dedi. (Büyük alkış aldı.)
- Duran adam yerine DURDURAN Adam olalım teklifi geldi. Ekonomiyi durduralım. Biz sadece ‘’öteki %50’’ değiliz. 10 senede 2 defa oy kullanan yığınlar değiliz. Tüketmeyelim! Yerel seçimlere kadar 6 ay Tüketmeyelim! Genel Boykot çağrısı yapıldı.
- En önemli konulardan biri seçim / sandık / sandığa sahip çıkmak: bu noktadan sonra artık oy vermemeyi geçip sandık başında çalışmak ve sayımlara dahil olmak zorundayız, başka çaresi yok. Son seçimde oy kullanmayan %18 lik bir kesim var. Bunlara ulaşılmalı mutlaka oy kullanılması yönünde ikna edilmeli.
- Bu hareket, bu forumlar sadece Kadıköy Beşiktaş Sarıyer gibi sosyo-ekonomik ve kültürel seviyesi ortalamanın üzeri yerlerde değil daha az gelişmiş yerlerde Akp’nin yoğun oy aldığı yerlerde de düzenlenmeli. Akp seçmenine fikirlerimizi anlatmamız lazım.
- Kullanılan dil / ayrışım / biz&onlar: RTE'nin biz & onlar demesine kanmayıp onun dilini kullanmayıp aslında hepimizin bir olduğunu, aynı vatanın çocukları olduğumuzu hissettirmek, Ayrıca "fakir mahallelere gidelim, okuyanlar okumayanlara destek olsun" gibi fikirler mantıklı ama yine fakir, okumamış gibi kelimeler yerine yaptığımız çalışma ve planlarda daha birleştirici olmamız lazım. bir de, -benim de çok katıldığım bir konu- bu toplantılara sadece siz biz değil, akp'ye oy veren, veya bizden farklı düşünenlerin de çağırılması, parklardaki demokratik ortamı görüp bizim derdimizi anlaması gerekiyor.
- Parklarda kalınsın mı / kalınmasın mı? kimisi diyor ki o Gezi'deydi, şimdi başka hareketler lazım. kimisi diyor ki buraya 2 saat gelmekle bu iş çözülmez, occupy şart.
- Gezi’nin Anayasası diye bir fikir ortaya atıldı. Yeni anayasa taslağında biz de kendi anayasamızı yazıp gündeme taşıyalım önerisi geldi. Bu çok önemsenmesi gereken bir teklif. Ayrıcı çok güzel bir tanım Katılımcı değil OLUŞTURUCU Demokrasidir bu denildi.
Daha bir sürü konu başlığı ve gençliğin bir çok somut öneri ve projeleri var. Herkesin katılıp katılmayacağı ama üzerinde mutlaka kafa yorması gereken düşünceler var. Bu yazıyı hak ettiği gibi bitirmek için çok düşündüm fakat bence en doğrusu konuşmacıların en çok alkış aldıkları cümleleri yazarak bitirmek…
ORMAN BİR HALK GİBİDİR. BİR TARAFTAN ALIP BİR TARAFTAN ONU ÇOĞALTAMAZSINIZ!
BU MÜCADELE TÜM EZİLENLERİN MÜCADESİDİR. NE SADECE KEMALİSTLERİN NE SOSYALİSTLERİN NE KÜRTLERİN. BU HERKESİN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİDİR!
3 HAFTA BOYUNCA BU DEVLETİN BİZE YAPTIKLARINI VERMEYEN SATILMIŞ MEDYA 30 SENEDİR DOĞUDAKİ OLAYLARI KİM BİLİR BİZE NASIL VERİYORDU?! NE ULUDEREYİ UNUTTUK NE REYHALIYI…
DEVRİM MEYDANLARDA GÜZELDİR.
Ve bana göre gecenin en kısa ama en güzel konuşması: YAŞASIN HALKLARIN VE PARKLARIN KARDEŞLİĞİ!!"
www.facebook.com/ParklarBizim'den alinmistir
- Öncelikle çevreye çok saygılı ve duyarlı bir topluluk var. ‘’Kesinlikle alkışlamayın ellerinizi kelebek kanatlanması gibi yapın’’ diye defalarca kez uyarı yapıldı. Alkış tufanı gerçekten çok gürültü çıkarabiliyor.
- Çok sayıda kişinin konuşması ve konuşmaların monotonlaşmaması için 2dk lık süre kısıtlaması getirildi. Herkes de 2dkyı geçmemeye özen gösterdi.
- En fazla eleştirilen husus, gençlerin üzerinde kurulması çalışılan hiyerarşi. Özgürlük buradaki gençler için bir kavramdan bir slogandan çok daha fazla çok daha geniş bir anlam ifade ediyor. Konuşmacıların bir çoğu ölenlerin,yaralananların ve sakat kalanların faillerinin yani başbakan, içişleri bakanı, valilerin ve emniyet müdürlerinin istifalarını kararlı bir şekilde istemeliyiz dedi.
- 2 tane çok önemli kazanımımız oldu dedi bir konuşmacı. Birincisi, korkularımızı yendik, korkmamamız gerektiğini öğrendik, ikincisi de MEDYAnın ne kadar yalan ve yavşak olduğunu öğrendik dedi. (Büyük alkış aldı.)
- Duran adam yerine DURDURAN Adam olalım teklifi geldi. Ekonomiyi durduralım. Biz sadece ‘’öteki %50’’ değiliz. 10 senede 2 defa oy kullanan yığınlar değiliz. Tüketmeyelim! Yerel seçimlere kadar 6 ay Tüketmeyelim! Genel Boykot çağrısı yapıldı.
- En önemli konulardan biri seçim / sandık / sandığa sahip çıkmak: bu noktadan sonra artık oy vermemeyi geçip sandık başında çalışmak ve sayımlara dahil olmak zorundayız, başka çaresi yok. Son seçimde oy kullanmayan %18 lik bir kesim var. Bunlara ulaşılmalı mutlaka oy kullanılması yönünde ikna edilmeli.
- Bu hareket, bu forumlar sadece Kadıköy Beşiktaş Sarıyer gibi sosyo-ekonomik ve kültürel seviyesi ortalamanın üzeri yerlerde değil daha az gelişmiş yerlerde Akp’nin yoğun oy aldığı yerlerde de düzenlenmeli. Akp seçmenine fikirlerimizi anlatmamız lazım.
- Kullanılan dil / ayrışım / biz&onlar: RTE'nin biz & onlar demesine kanmayıp onun dilini kullanmayıp aslında hepimizin bir olduğunu, aynı vatanın çocukları olduğumuzu hissettirmek, Ayrıca "fakir mahallelere gidelim, okuyanlar okumayanlara destek olsun" gibi fikirler mantıklı ama yine fakir, okumamış gibi kelimeler yerine yaptığımız çalışma ve planlarda daha birleştirici olmamız lazım. bir de, -benim de çok katıldığım bir konu- bu toplantılara sadece siz biz değil, akp'ye oy veren, veya bizden farklı düşünenlerin de çağırılması, parklardaki demokratik ortamı görüp bizim derdimizi anlaması gerekiyor.
- Parklarda kalınsın mı / kalınmasın mı? kimisi diyor ki o Gezi'deydi, şimdi başka hareketler lazım. kimisi diyor ki buraya 2 saat gelmekle bu iş çözülmez, occupy şart.
- Gezi’nin Anayasası diye bir fikir ortaya atıldı. Yeni anayasa taslağında biz de kendi anayasamızı yazıp gündeme taşıyalım önerisi geldi. Bu çok önemsenmesi gereken bir teklif. Ayrıcı çok güzel bir tanım Katılımcı değil OLUŞTURUCU Demokrasidir bu denildi.
Daha bir sürü konu başlığı ve gençliğin bir çok somut öneri ve projeleri var. Herkesin katılıp katılmayacağı ama üzerinde mutlaka kafa yorması gereken düşünceler var. Bu yazıyı hak ettiği gibi bitirmek için çok düşündüm fakat bence en doğrusu konuşmacıların en çok alkış aldıkları cümleleri yazarak bitirmek…
ORMAN BİR HALK GİBİDİR. BİR TARAFTAN ALIP BİR TARAFTAN ONU ÇOĞALTAMAZSINIZ!
BU MÜCADELE TÜM EZİLENLERİN MÜCADESİDİR. NE SADECE KEMALİSTLERİN NE SOSYALİSTLERİN NE KÜRTLERİN. BU HERKESİN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİDİR!
3 HAFTA BOYUNCA BU DEVLETİN BİZE YAPTIKLARINI VERMEYEN SATILMIŞ MEDYA 30 SENEDİR DOĞUDAKİ OLAYLARI KİM BİLİR BİZE NASIL VERİYORDU?! NE ULUDEREYİ UNUTTUK NE REYHALIYI…
DEVRİM MEYDANLARDA GÜZELDİR.
Ve bana göre gecenin en kısa ama en güzel konuşması: YAŞASIN HALKLARIN VE PARKLARIN KARDEŞLİĞİ!!"
www.facebook.com/ParklarBizim'den alinmistir