Post by Admin on Aug 2, 2013 3:23:09 GMT 2
Moderasyon: Cuma günü yapılan forumda pazartesi gününün forum gündemini belirlendiğini taşeronlaşma gündemi etrafında tartışılacağını belirtti.
Katılımcı: Duyuru yapmak istiyorum. Dış ilişkiler komisyonu olarak katıldığımız iki toplantının önerilerini sunmak istiyorum. Yoğurtçunun önerisi 1 Eylülde Adalet ve Barış miting ve konseri kadıköyde yapılacak bu tartışılıp öneri ve oylamalarınızı alalım. Birde 25 Temmuz da katıldığımız forumlar arası iletişim toplantısında: forumların birlikte iş yapması gibi doğal bir ihtiyaç açığa çıktı. Kentsel dönüşümle ilgili çalışma gruplarının oluşturulup, diğer forumların çalışma grupları ile bir araya gelip ortak görüş fikir birliği saylayarak oluşturdukları önerileri forumlarda pişirip karara bağlanacak bir işleyiş ile yapılabilir. İhtiyacımız varsa oluşturabiliriz. Öneri ve sonrasında oylamanızı rica ediyorum.
Moderasyon: Evet önerileri aldınız forumun sonuna kadar da oylarsak iyi olur. Aramızda yıllardır taşeron olarak çalışan ve taşeron işçilerin örgütlenmesinde çalışma yapan taşeron işçilerinin derneği başkanı Mustafa adnan akyol arkadaşımız var oda bize görüşlerini sanırım birazdan paylaşacak. yapacak.
Şimdi gündemimize dönelim. Taşeronlaşma ile ilgili konuşmak isteyen var mı?
Öneri: Benim önerim önce Mustafa arkadaşımız sunumunu yapsın, sonra söz alınsın.
Katılımcı: Merhaba herkese iyi akşamlar. Taşeronun sıkıntıları ile yüzleşmek kamudaki taşeronlaşmayla başladı. İnşaat işçileri yıllardır taşeronda çalışıyor. Ve çoğu taşerondan kaynaklandığı için inşaat işçilerini anlatacağım. Bu sektörde işçiler; iş cinayetinde dünyada üçüncü, Avrupa da birinciyiz. Sosyal güvenceleri yoktur, olsa da primleri eksik ya da geç yatırılır. Barınma şantiyede konteynırda kalırlar yazın pişirir, kışın dondurur. Isınmak için elektrik sobası kullanılır buda birçok kez yangın çıkmasına, insanların yanarak ölmesine sebep olmuştur. 2 günde 1 inşaat işçisi yaşamını yitirir. Yetkili kişiler hiçbir şey yapmıyor. Bu iş cinayetlerini denetleyecek 12.000 denetmen var bakanlıkta görevli. Ama koşullarımızı görecek denetmen yok. Devlet hiçbir zaman işçi sınıfıyla masaya oturmadı. Onlar patronlarla masaya otururlar. Siz bu ülkede her gün 2 işçi ölürken Taksime kışla yapamazsınız, 3.köprü yapamazsınız. Taşeronlaşmayla ilgili çözümü onlardan beklemiyorum. Söyleyeceğim tek şey işçi sınıfının kendi örgütlülüğü ve mücadelesi ile olacak. Teşekkür ederim.
Katılımcı: Park forumları ile bazı düşünceler var. Forumların koordine olması iyi bir şey ancak forumlardan parti çıkarmak bana doğru gelmiyor. Mahallelerde örgütlülüğünü yaparak forumlarımızı zenginleştiririz. Taşeronlaşmayı ben önermiştim. Araştırma yaptım. Alt çalıştırma olarak karşımıza çıkıyor. Asıl gayesi sermayeye daha ucuz iş gücü sağlamak. Daha önce 345.000 olan taşeron sayısı 2002 yılından sonra 1.200.000 üzerine çıkmıştır. Ve taşeronlaşma daha çok istidamı zor olan işlerde yoğun oluyor. Gezi direnişi orta sınıf vardı dendi ama işçilerde vardı. Taşeronlukla ilgili bir komisyon kurulabilir. Bu komisyon mahalledeki taşeronları da açığa çıkarır.
Katılımcı: İyi akşamlar ben Kadıköy Belediyesinde 3 yıldır taşeronum. Taşeronluk Özal döneminde başladı. Alt işveren anlamına gelen zincirleme işçi dışında herkes para kazanıyor. Zenginler daha zengin oluyor. Taşeronluk kendinde olmayan işgücünün kiralanması demek ama yeni çıkan 2. torba yasayla artık her şey taşeronda. Kurulacak olan işçi bürolarıyla kadrolu işçi kalmayacak 3.4.5 aylık işçiler güvencesi olmadan çalıştırılacaklar. Yani modern kölelik. Zaten sendikalarda batmış taşeronları örgütlemek gibi bir dertleri de yok. İşçiler arasında rekabet yaratıp ücretleri de farklı. Biz örgütlenemediğimiz sürece bu katmerli devam edecek. Teşekkürler.
Katılımcı: Ben hiç işçi olmadım, işçilikte yapmadım. Ama bu sistemde herkes çalışarak yaşamak zorunda. Avrupa da taşeronluk Türkiyeden daha önce başlamış ve şöyle: orada iş bulma kurumları var. İşçileri bulup yönlendiriyor ve sigortalarını ve güvencelerini yaparak 3,4,6 aylık işlere yönlendiriyor. Burada ise daha farklı işliyor, siz anlatınca karşılaştırıyorum. Hangi koşullarda nasıl çalışıldığını ve sömürüldüğünü ortaya koydunuz. Bütün işçilerin sorunları aynı ama çözümde hedef ve mücadele aracımız ne olacak bunlar eksik. Sorunlarımızı bilince çıkarıp buna çözümde bulabiliriz. Patronlar nasıl Tüsiad, Müsiad gibi örgütleri varsa bizimde örgütlülüğümüzün olması gerekiyor. Teşekkürler.
Katılımcı: Merhaba dostlar bende kendimi bildim bileli işçiyim. Burası da bir işçi semti. Bende çok iyi bilirim taşeronluğu, sömürülmeyi. Evet güvencesiz iş, ama hiçbirimizin güvencesi yok. Kadrolu işçilerinde, üst düzey çalışan müdür, yöneticilerinde devlette çalışan memurlarında. Onlarında, bizimde güvencesi yok. Yaşadığımız kapitalist sistemde sadece egemenlerin güvencesi var. Herkesin bildiği Tekel işçiler, THY işçileri kadrolu, iyi maaşlı işçilerdi. Bu sistem kapitalist sistem, bizde işçi sınıfıyız. Evet belki kısa vadeli güvencemiz olabilir ama bu sonsuza kadar değil. Esas olarak çözüm yolumuz, hedefimiz ve aracımız üzerine konuşmalıyız. Biz işçiler sömürüyü sınırlandırmak mı, ortadan kaldırmak mı istiyoruz. Sınırlamaksa karar verelim çünkü bu konu o zaman daha çok tartışırız. Ortadan kaldırmaksa o zaman hep birlikte karar verelim. Karşımızdaki güç tüm kurumlarıyla örgütlü bir güç. Bizimde örgütlenip, buna karşı mücadele edelim. Taki iktidarı ele alana kadar.
Katılımcı: Ben bir duyuru yapmak istiyorum. Okmeydanı’nda yaralanan 14 yaşında ki Berke’ nin annesi Çarşamba günü Taksim Tramvay durağında basın açıklaması yapacak. Taşeronla ilgilide sınıf mücadeleleri tarihinde görülen çok kanlı eylemler iş saatlerinin kısaltılmasıyla başladı. Bir şeyi görmemiz lazım, biz uzun saatler çalışmayı, taşeronlaşmayı; patronlara karşı çalışmayı örgütlü bir şekilde reddetmeliyiz.
Katılımcı: İyi akşamlar, taşeron sisteminin niçin olduğu bahsedildi. İşçi sınıfının örgütlülüğünü engellemek için. Birçok alanda çalışanlar var, asıl iş sahibi işi bölüp bir sürü taşerona verir. Taşeronlar işçilere dağıtır, işçi sınıfını böler. Evet düzen, sistem kendi görevini yapıyor. İşçi sınıfı ne yapıyor. Bu işte güvenceli çalışan beyaz yakalılar var ve daha kötü şartlarda çalışan işçiler var. Seka Kağıt fabrika işçileri eylemdeyken yanı başındaki inşaat işçileri ya da sendikalılar destek vermedi. Hiç sorulmadı neden? Bir diğeri eylemdeyken Seka işçileri onların eylemine destek vermediği için onlar da Sekaya gelmedi. Koç üniversitesinde çalışan temizlik işçileri eylemdeydi onlara öğrenciler, araştırma görevlileri destek verdi. Belli anlamda İşçiler kazandı.
Katılımcı: Kendi deneyimimi anlatayım. Gezi olayında eşimle konuştum. Eşimde dolabın üzerine not yazarak cevap verdi. Bir şeyleri değiştirmek isteyen, kendini değiştirecek. Biz işçileri, işçi sınıfını kendi haklarını savunacak duruma getirebildik mi? Kimsenin kimseye ihtiyacı yoktur. Kişi kendine, bileğine güvenir. Biz bu sistemden ne bekliyoruz. Kadın sorunu, taşeronlaşma, güvencesizlik her şey bunun, sistemin ortadan kaldırılmasıyla olur. Teşekkürler.
Katılımcı: Sorunlarımızı ortaya koyuyoruz, her akşam geliyoruz. Ama çözüm yolunda tıkanıyoruz. Birçok arkadaşım bahsetti. Bende çözüme ilişkin bir şeyler söylemek istiyorum. Her şeyi üreten, var eden, biz işçileriz. Ve örgütlenmeliyiz. Şalteri indirdiğimizde neler olacağı. Bizlerin birleşip, iktidara talip olmalıyız. Teşekkürler.
Moderatör: 1 Eylül Adalet ve Barış organizasyonu yoğurtçu parkın önerisi için neler düşünüyorsunuz görüşleri alabilirmiyiz?
Katılımcı: Mahalleyi kucaklayan bir festival yapılsın, orada yapılacak bir mitinge giden gider, aynı gün bizim mahallemizin kuruluş yıldönümü. Festivalimiz var bu daha önemli.
Katılımcı: bu öneri güzel katılmak önemli, ama siyasetler bazında örgütlenen barış mitingi var. Bizler forum olarak Deniz Gezmiş forumu imzalı pankartımızla katılabiliriz.
Katılımcı: 2. Kez söz aldım kusura bakmayın, Ağustos ayının son günlerine geliyor kuruluş festivali, miting Kadıköy de konseri akşam burada yapabiliriz.
Katılımcı: Benim önerim bir işçi komisyonu oluşturalım. Tüm işçilere ulaşacağımız, katacağımız. Kendimi öneriyorum.
Moderatör: Evet çok vurgulu söyle bence de bir işçi komisyonu kurulmalı.
Katılımcı: Komisyonda haklısınız. İşçileri buraya getirmek zor. İşçiler bize gelmez. Madem komisyon kurulacak, komisyonun şantiyedeki işçilere gitmesi gerek.
Katılımcı: Merhaba bende kamu çalışanıyım. Bizim kurumlarımızda da taşeron var. Ben görece güvenceli 657 liyim. Yeni yasaya göre güvencem elimden alınacak. Sendikalarda güvencesizleri gündeme getirince, sadece ücretli öğretmenlerin değil hepimizin güvencesi elimizden alınacak diye komisyon kurulması önerisinde bulunmuştum. Gezi parkı eylemleri, Kesk in grev desteği, devletin gözünü bir kez daha memurlara dikmesi demek oldu. Eğer okulunda torpilin yoksa, duyarlıysan her söyleneni kabul etmezsen, ses çıkarıyorsan kadrolaşmaya takılırsın. Ek ders vermez. Bir öğretmenin geçim kaynağı da ek derstir. Ben ne kazan: ağımı bilmeden, plan yapmadan sürprizle yaşamak istemiyorum. O yüzden güvence ekmek gibi, hava gibi, su gibi önemli. Yaz okulumuz hergün 4-6 arası devam ediyor. Cuma günü şenliğimiz var. Akşam 7 de herkes gelirken yanında yiyecek bir şeylerle gelirse iyi olur. Koro, tiyatro çocukların etkinliği olacak davet ediyorum.
Moderatör: Taşeronlaşmanın, güvencesiz esnek çalışmanın sadece işçilerin değil, kamu emekçilerinin de olduğu vurgulandı. Örgütlenmek ve mücadele etmek. Çarşamba günü 4+4 eğitim sistemi, sorunları, ideolojisi gündeme gelecek
Forum sonunda gönüllülerden oluşan işçi komisyonu ve kadın komisyonu oluşturuldu.
direnisforumu.org/29-temmuz-deniz-gezmis-parki-forumu-notlarkararlar/
Katılımcı: Duyuru yapmak istiyorum. Dış ilişkiler komisyonu olarak katıldığımız iki toplantının önerilerini sunmak istiyorum. Yoğurtçunun önerisi 1 Eylülde Adalet ve Barış miting ve konseri kadıköyde yapılacak bu tartışılıp öneri ve oylamalarınızı alalım. Birde 25 Temmuz da katıldığımız forumlar arası iletişim toplantısında: forumların birlikte iş yapması gibi doğal bir ihtiyaç açığa çıktı. Kentsel dönüşümle ilgili çalışma gruplarının oluşturulup, diğer forumların çalışma grupları ile bir araya gelip ortak görüş fikir birliği saylayarak oluşturdukları önerileri forumlarda pişirip karara bağlanacak bir işleyiş ile yapılabilir. İhtiyacımız varsa oluşturabiliriz. Öneri ve sonrasında oylamanızı rica ediyorum.
Moderasyon: Evet önerileri aldınız forumun sonuna kadar da oylarsak iyi olur. Aramızda yıllardır taşeron olarak çalışan ve taşeron işçilerin örgütlenmesinde çalışma yapan taşeron işçilerinin derneği başkanı Mustafa adnan akyol arkadaşımız var oda bize görüşlerini sanırım birazdan paylaşacak. yapacak.
Şimdi gündemimize dönelim. Taşeronlaşma ile ilgili konuşmak isteyen var mı?
Öneri: Benim önerim önce Mustafa arkadaşımız sunumunu yapsın, sonra söz alınsın.
Katılımcı: Merhaba herkese iyi akşamlar. Taşeronun sıkıntıları ile yüzleşmek kamudaki taşeronlaşmayla başladı. İnşaat işçileri yıllardır taşeronda çalışıyor. Ve çoğu taşerondan kaynaklandığı için inşaat işçilerini anlatacağım. Bu sektörde işçiler; iş cinayetinde dünyada üçüncü, Avrupa da birinciyiz. Sosyal güvenceleri yoktur, olsa da primleri eksik ya da geç yatırılır. Barınma şantiyede konteynırda kalırlar yazın pişirir, kışın dondurur. Isınmak için elektrik sobası kullanılır buda birçok kez yangın çıkmasına, insanların yanarak ölmesine sebep olmuştur. 2 günde 1 inşaat işçisi yaşamını yitirir. Yetkili kişiler hiçbir şey yapmıyor. Bu iş cinayetlerini denetleyecek 12.000 denetmen var bakanlıkta görevli. Ama koşullarımızı görecek denetmen yok. Devlet hiçbir zaman işçi sınıfıyla masaya oturmadı. Onlar patronlarla masaya otururlar. Siz bu ülkede her gün 2 işçi ölürken Taksime kışla yapamazsınız, 3.köprü yapamazsınız. Taşeronlaşmayla ilgili çözümü onlardan beklemiyorum. Söyleyeceğim tek şey işçi sınıfının kendi örgütlülüğü ve mücadelesi ile olacak. Teşekkür ederim.
Katılımcı: Park forumları ile bazı düşünceler var. Forumların koordine olması iyi bir şey ancak forumlardan parti çıkarmak bana doğru gelmiyor. Mahallelerde örgütlülüğünü yaparak forumlarımızı zenginleştiririz. Taşeronlaşmayı ben önermiştim. Araştırma yaptım. Alt çalıştırma olarak karşımıza çıkıyor. Asıl gayesi sermayeye daha ucuz iş gücü sağlamak. Daha önce 345.000 olan taşeron sayısı 2002 yılından sonra 1.200.000 üzerine çıkmıştır. Ve taşeronlaşma daha çok istidamı zor olan işlerde yoğun oluyor. Gezi direnişi orta sınıf vardı dendi ama işçilerde vardı. Taşeronlukla ilgili bir komisyon kurulabilir. Bu komisyon mahalledeki taşeronları da açığa çıkarır.
Katılımcı: İyi akşamlar ben Kadıköy Belediyesinde 3 yıldır taşeronum. Taşeronluk Özal döneminde başladı. Alt işveren anlamına gelen zincirleme işçi dışında herkes para kazanıyor. Zenginler daha zengin oluyor. Taşeronluk kendinde olmayan işgücünün kiralanması demek ama yeni çıkan 2. torba yasayla artık her şey taşeronda. Kurulacak olan işçi bürolarıyla kadrolu işçi kalmayacak 3.4.5 aylık işçiler güvencesi olmadan çalıştırılacaklar. Yani modern kölelik. Zaten sendikalarda batmış taşeronları örgütlemek gibi bir dertleri de yok. İşçiler arasında rekabet yaratıp ücretleri de farklı. Biz örgütlenemediğimiz sürece bu katmerli devam edecek. Teşekkürler.
Katılımcı: Ben hiç işçi olmadım, işçilikte yapmadım. Ama bu sistemde herkes çalışarak yaşamak zorunda. Avrupa da taşeronluk Türkiyeden daha önce başlamış ve şöyle: orada iş bulma kurumları var. İşçileri bulup yönlendiriyor ve sigortalarını ve güvencelerini yaparak 3,4,6 aylık işlere yönlendiriyor. Burada ise daha farklı işliyor, siz anlatınca karşılaştırıyorum. Hangi koşullarda nasıl çalışıldığını ve sömürüldüğünü ortaya koydunuz. Bütün işçilerin sorunları aynı ama çözümde hedef ve mücadele aracımız ne olacak bunlar eksik. Sorunlarımızı bilince çıkarıp buna çözümde bulabiliriz. Patronlar nasıl Tüsiad, Müsiad gibi örgütleri varsa bizimde örgütlülüğümüzün olması gerekiyor. Teşekkürler.
Katılımcı: Merhaba dostlar bende kendimi bildim bileli işçiyim. Burası da bir işçi semti. Bende çok iyi bilirim taşeronluğu, sömürülmeyi. Evet güvencesiz iş, ama hiçbirimizin güvencesi yok. Kadrolu işçilerinde, üst düzey çalışan müdür, yöneticilerinde devlette çalışan memurlarında. Onlarında, bizimde güvencesi yok. Yaşadığımız kapitalist sistemde sadece egemenlerin güvencesi var. Herkesin bildiği Tekel işçiler, THY işçileri kadrolu, iyi maaşlı işçilerdi. Bu sistem kapitalist sistem, bizde işçi sınıfıyız. Evet belki kısa vadeli güvencemiz olabilir ama bu sonsuza kadar değil. Esas olarak çözüm yolumuz, hedefimiz ve aracımız üzerine konuşmalıyız. Biz işçiler sömürüyü sınırlandırmak mı, ortadan kaldırmak mı istiyoruz. Sınırlamaksa karar verelim çünkü bu konu o zaman daha çok tartışırız. Ortadan kaldırmaksa o zaman hep birlikte karar verelim. Karşımızdaki güç tüm kurumlarıyla örgütlü bir güç. Bizimde örgütlenip, buna karşı mücadele edelim. Taki iktidarı ele alana kadar.
Katılımcı: Ben bir duyuru yapmak istiyorum. Okmeydanı’nda yaralanan 14 yaşında ki Berke’ nin annesi Çarşamba günü Taksim Tramvay durağında basın açıklaması yapacak. Taşeronla ilgilide sınıf mücadeleleri tarihinde görülen çok kanlı eylemler iş saatlerinin kısaltılmasıyla başladı. Bir şeyi görmemiz lazım, biz uzun saatler çalışmayı, taşeronlaşmayı; patronlara karşı çalışmayı örgütlü bir şekilde reddetmeliyiz.
Katılımcı: İyi akşamlar, taşeron sisteminin niçin olduğu bahsedildi. İşçi sınıfının örgütlülüğünü engellemek için. Birçok alanda çalışanlar var, asıl iş sahibi işi bölüp bir sürü taşerona verir. Taşeronlar işçilere dağıtır, işçi sınıfını böler. Evet düzen, sistem kendi görevini yapıyor. İşçi sınıfı ne yapıyor. Bu işte güvenceli çalışan beyaz yakalılar var ve daha kötü şartlarda çalışan işçiler var. Seka Kağıt fabrika işçileri eylemdeyken yanı başındaki inşaat işçileri ya da sendikalılar destek vermedi. Hiç sorulmadı neden? Bir diğeri eylemdeyken Seka işçileri onların eylemine destek vermediği için onlar da Sekaya gelmedi. Koç üniversitesinde çalışan temizlik işçileri eylemdeydi onlara öğrenciler, araştırma görevlileri destek verdi. Belli anlamda İşçiler kazandı.
Katılımcı: Kendi deneyimimi anlatayım. Gezi olayında eşimle konuştum. Eşimde dolabın üzerine not yazarak cevap verdi. Bir şeyleri değiştirmek isteyen, kendini değiştirecek. Biz işçileri, işçi sınıfını kendi haklarını savunacak duruma getirebildik mi? Kimsenin kimseye ihtiyacı yoktur. Kişi kendine, bileğine güvenir. Biz bu sistemden ne bekliyoruz. Kadın sorunu, taşeronlaşma, güvencesizlik her şey bunun, sistemin ortadan kaldırılmasıyla olur. Teşekkürler.
Katılımcı: Sorunlarımızı ortaya koyuyoruz, her akşam geliyoruz. Ama çözüm yolunda tıkanıyoruz. Birçok arkadaşım bahsetti. Bende çözüme ilişkin bir şeyler söylemek istiyorum. Her şeyi üreten, var eden, biz işçileriz. Ve örgütlenmeliyiz. Şalteri indirdiğimizde neler olacağı. Bizlerin birleşip, iktidara talip olmalıyız. Teşekkürler.
Moderatör: 1 Eylül Adalet ve Barış organizasyonu yoğurtçu parkın önerisi için neler düşünüyorsunuz görüşleri alabilirmiyiz?
Katılımcı: Mahalleyi kucaklayan bir festival yapılsın, orada yapılacak bir mitinge giden gider, aynı gün bizim mahallemizin kuruluş yıldönümü. Festivalimiz var bu daha önemli.
Katılımcı: bu öneri güzel katılmak önemli, ama siyasetler bazında örgütlenen barış mitingi var. Bizler forum olarak Deniz Gezmiş forumu imzalı pankartımızla katılabiliriz.
Katılımcı: 2. Kez söz aldım kusura bakmayın, Ağustos ayının son günlerine geliyor kuruluş festivali, miting Kadıköy de konseri akşam burada yapabiliriz.
Katılımcı: Benim önerim bir işçi komisyonu oluşturalım. Tüm işçilere ulaşacağımız, katacağımız. Kendimi öneriyorum.
Moderatör: Evet çok vurgulu söyle bence de bir işçi komisyonu kurulmalı.
Katılımcı: Komisyonda haklısınız. İşçileri buraya getirmek zor. İşçiler bize gelmez. Madem komisyon kurulacak, komisyonun şantiyedeki işçilere gitmesi gerek.
Katılımcı: Merhaba bende kamu çalışanıyım. Bizim kurumlarımızda da taşeron var. Ben görece güvenceli 657 liyim. Yeni yasaya göre güvencem elimden alınacak. Sendikalarda güvencesizleri gündeme getirince, sadece ücretli öğretmenlerin değil hepimizin güvencesi elimizden alınacak diye komisyon kurulması önerisinde bulunmuştum. Gezi parkı eylemleri, Kesk in grev desteği, devletin gözünü bir kez daha memurlara dikmesi demek oldu. Eğer okulunda torpilin yoksa, duyarlıysan her söyleneni kabul etmezsen, ses çıkarıyorsan kadrolaşmaya takılırsın. Ek ders vermez. Bir öğretmenin geçim kaynağı da ek derstir. Ben ne kazan: ağımı bilmeden, plan yapmadan sürprizle yaşamak istemiyorum. O yüzden güvence ekmek gibi, hava gibi, su gibi önemli. Yaz okulumuz hergün 4-6 arası devam ediyor. Cuma günü şenliğimiz var. Akşam 7 de herkes gelirken yanında yiyecek bir şeylerle gelirse iyi olur. Koro, tiyatro çocukların etkinliği olacak davet ediyorum.
Moderatör: Taşeronlaşmanın, güvencesiz esnek çalışmanın sadece işçilerin değil, kamu emekçilerinin de olduğu vurgulandı. Örgütlenmek ve mücadele etmek. Çarşamba günü 4+4 eğitim sistemi, sorunları, ideolojisi gündeme gelecek
Forum sonunda gönüllülerden oluşan işçi komisyonu ve kadın komisyonu oluşturuldu.
direnisforumu.org/29-temmuz-deniz-gezmis-parki-forumu-notlarkararlar/