Post by Admin on Jul 5, 2013 18:48:50 GMT 2
*Forum başlamadan önce parkımızın yanındaki büfenin sahibi yanımıza geldi ve 2002′den öncesine kadar buralarda hep miting olduğunu ve polisin buraları ablukaya aldığını artık bunun olmadığını söyleyerek “Topçu Kışlası benim atamın mirasıdır, yerine aynısı tekrar yapılacaksa bunda bi mahsur yoktur.” dedi. Bunun üzerine forum katılımcılarının bazı açıklamaları;
- Eğer İstanbul’un bütün yeşil alanları talan edilmemiş olsaydı belki haklı olabilirdiniz. Ama şehrin göbeğindeki sınırlı parklarımızdan birini korumak zorundayız. İstanbul’un nefes almaya ihtiyacı var.
- Devlet AVM kültürünü her yere yayarak milli geliri sermaye sahiplerine veriyor. Bakın bizler henüz genciz, hayata yeni atılan iş konusunda gelecek kaygısı olan insanlarız. Bu AVMler çoğaldıkça bizim cebimizden gidiyor. Topçu Kışlası adı altındaki AVM ve rezidansa karşıyız. Bu sermaye sistemine karşıyız.
- Tarih bu kadar önemliyse Topçu Kışlasından önce orada olan Ermeni mezarlığı nerede? Hadi onu yeniden yapalım o zaman.
- Bizler de sizin gibi eskiye dönüşü yaşamaya çalışıyoruz. AVMyi yıkıp orman yapamazsınız ama ormanı şimdiden koruyabiliriz. Eğer sizin gözünüzü boyamak için yıkılan bir camiyi yeniden inşa etseler ama ibadete açmayıp içini AVM yapsalar hoşunuza gider miydi? İşte biz bunun için uğraşıyoruz.
*Çevre esnafa dağıtılmak ve forumlardan önce parkta okumak üzere yazılacak olan bildiriyi düzenleyecek arkadaşlar belirlendi.
*Çevre bilinci oluşturmak adına çöp toplama atölyeleri düzenlemeye karar verildi. Her akşam forum başlamadan önce parktaki çocukları da yanımıza alarak etraftak çöpleri toplayıp parkımızı yaşanır hale getireceğiz.
* Perşembe günkü dayanışma toplantısına karar bildirmek üzere konuşuldu.
” Beyoğlu esnafının zarar ettiği düşüncesiyle cumartesi eylemleri pazara alınsın mı? “
- Cumarteside devam etmeliyiz. Pazar günü herkesin kendi sosyal hayatına ayıracağı bir gündür. Orada kalıp kalmama konusunda ise, biz direniyoruz. Bana müdahale edilirse bireysel olarak tepkimi koyar ve orada kalırım.
- Cumarteside sabit kalınmalı. Esnaf derdini devletle, polisle çözmeli. İnsiyatif kullanması gereken taraf biz değiliz. Yalnız Dayanışmanın eylemin bitiş saatiyle ilgilibir açıklama yaparak bu alışkanlığı kazandırması lazım. Bitiş saatinden sonra kendi arzusuyla orada kalmaya devam eden insanların sorumluluğu Taksim Dayanışmasının üstünde tutulmasın.
- Dünya değişirken tavuk dönerciyi düşünemeyiz. Cumartesi eylemlerine devam edilmeli. Eylem bittikten sonra orada kalan insanları suçlayamayız. Kalmayanları da suçlayamayız. Unutmayalım ki o insanların hepsi 31 mayısta sokaktaydı. İnsanlar eyleme katılıp bir süre kaldıktan sonra görevlerini yerine getirdiğini düşünüyorlar.
- Polis meydanda 5000 kişi varken kimseyi gözaltına lamıyor, 300 kişi kaldığında alıyor. Ortak bir karar alınmalı, ben evime geldiğimde insanlar gözaltına alınıyorsa vicdan azabı çekiyorum. Orda kalmalı mıyım kalmamalı mıyım bilemiyorum.
- Bey-Der mağduriyetlerinin polisten dolayı olduğunu çok net söylüyor. Taksim gösteri alanıdır ve Geziyle beraber başka bir şey başladı. Buna alışacaklar. Ama eylem saatini koordine etmek gerekir. Ekstra bir durum olursa kalınır ama onun dışında belli bir bitiş saati olmalıdır. Cumartesi ise kesinlikle olmalıdır.
-Cumartesi devam etmeli. Bu bizim motivasyonumuz için de gerekli ama o kitle azalırsa bir anda motivasyon da bozabilir. Tüketmiyorum demek pek gerçekçi olmaz Taksimde hala tüketiyorum ama mekanlara daha çok dikkat ediyorum. Konuştuğum bir esnaf da direnişçilerden değil polisten çok rahatsız olduklarını söyledi.
- Yerel unsurların önemli olduğunu düşünüyorum oranın yereli de esnaf. Gezi ruhunda desteklemeyenlerin de hakkını korumak vardır. Orada üniversiteli part-time çalışan insanlar da var ticari olarak ayakta kalmak zorunda olan bir kitle var. Esnafın devam edebilmesi için önce ayakta kalabilmesi lazım. Esnaf bir ricada bulunduysa dikkat etmek gerekir diye düşünüyrum.
- Oraya AVM yapılması demek zaten bütün esnafın bitmesi demektir.
-Bey-Der toplanıp zarar ediyoruz dediyse bu “az kazanıyoruz” demek değildir. Daha hassas olabiliriz.
- Onların da sıkıntısı varsa sokağa çıksınlar beraber direnelim.
*Boykot konusu konuşuldu.
- AVmye gitmeme kültürü oluşmalıdır. Garanti Bankası bir haftada çok ciddi bir sıkıntıya girdi, paranı Garanti’den çek kampanyasıyla oldu bu. Ciddi bir boykot çağrısı olmalı, dayanışmadan talebimizdir.
- Toplumdaki her değişim tüketimi kısıtlar, bu çok basit bir kuraldır. Birebir boykotların daha etkili olacağını düşünüyorum.
- Boykot fabrika işçilerinin, emekçilerin işsiz kalmasına da sebep olabilir. Bu konuda yeterli bilgimiz olmalı.
* Boykotun nelere sebep olacağını, nasıl yapılırsa doğru noktaya ulaşacağını anlatması için bir iktisatçı arkadaşımızın bize bir sunum yapmasına karar verildi.
* Son olarak İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin bildirisi okundu.
Fatih Forum
- Eğer İstanbul’un bütün yeşil alanları talan edilmemiş olsaydı belki haklı olabilirdiniz. Ama şehrin göbeğindeki sınırlı parklarımızdan birini korumak zorundayız. İstanbul’un nefes almaya ihtiyacı var.
- Devlet AVM kültürünü her yere yayarak milli geliri sermaye sahiplerine veriyor. Bakın bizler henüz genciz, hayata yeni atılan iş konusunda gelecek kaygısı olan insanlarız. Bu AVMler çoğaldıkça bizim cebimizden gidiyor. Topçu Kışlası adı altındaki AVM ve rezidansa karşıyız. Bu sermaye sistemine karşıyız.
- Tarih bu kadar önemliyse Topçu Kışlasından önce orada olan Ermeni mezarlığı nerede? Hadi onu yeniden yapalım o zaman.
- Bizler de sizin gibi eskiye dönüşü yaşamaya çalışıyoruz. AVMyi yıkıp orman yapamazsınız ama ormanı şimdiden koruyabiliriz. Eğer sizin gözünüzü boyamak için yıkılan bir camiyi yeniden inşa etseler ama ibadete açmayıp içini AVM yapsalar hoşunuza gider miydi? İşte biz bunun için uğraşıyoruz.
*Çevre esnafa dağıtılmak ve forumlardan önce parkta okumak üzere yazılacak olan bildiriyi düzenleyecek arkadaşlar belirlendi.
*Çevre bilinci oluşturmak adına çöp toplama atölyeleri düzenlemeye karar verildi. Her akşam forum başlamadan önce parktaki çocukları da yanımıza alarak etraftak çöpleri toplayıp parkımızı yaşanır hale getireceğiz.
* Perşembe günkü dayanışma toplantısına karar bildirmek üzere konuşuldu.
” Beyoğlu esnafının zarar ettiği düşüncesiyle cumartesi eylemleri pazara alınsın mı? “
- Cumarteside devam etmeliyiz. Pazar günü herkesin kendi sosyal hayatına ayıracağı bir gündür. Orada kalıp kalmama konusunda ise, biz direniyoruz. Bana müdahale edilirse bireysel olarak tepkimi koyar ve orada kalırım.
- Cumarteside sabit kalınmalı. Esnaf derdini devletle, polisle çözmeli. İnsiyatif kullanması gereken taraf biz değiliz. Yalnız Dayanışmanın eylemin bitiş saatiyle ilgilibir açıklama yaparak bu alışkanlığı kazandırması lazım. Bitiş saatinden sonra kendi arzusuyla orada kalmaya devam eden insanların sorumluluğu Taksim Dayanışmasının üstünde tutulmasın.
- Dünya değişirken tavuk dönerciyi düşünemeyiz. Cumartesi eylemlerine devam edilmeli. Eylem bittikten sonra orada kalan insanları suçlayamayız. Kalmayanları da suçlayamayız. Unutmayalım ki o insanların hepsi 31 mayısta sokaktaydı. İnsanlar eyleme katılıp bir süre kaldıktan sonra görevlerini yerine getirdiğini düşünüyorlar.
- Polis meydanda 5000 kişi varken kimseyi gözaltına lamıyor, 300 kişi kaldığında alıyor. Ortak bir karar alınmalı, ben evime geldiğimde insanlar gözaltına alınıyorsa vicdan azabı çekiyorum. Orda kalmalı mıyım kalmamalı mıyım bilemiyorum.
- Bey-Der mağduriyetlerinin polisten dolayı olduğunu çok net söylüyor. Taksim gösteri alanıdır ve Geziyle beraber başka bir şey başladı. Buna alışacaklar. Ama eylem saatini koordine etmek gerekir. Ekstra bir durum olursa kalınır ama onun dışında belli bir bitiş saati olmalıdır. Cumartesi ise kesinlikle olmalıdır.
-Cumartesi devam etmeli. Bu bizim motivasyonumuz için de gerekli ama o kitle azalırsa bir anda motivasyon da bozabilir. Tüketmiyorum demek pek gerçekçi olmaz Taksimde hala tüketiyorum ama mekanlara daha çok dikkat ediyorum. Konuştuğum bir esnaf da direnişçilerden değil polisten çok rahatsız olduklarını söyledi.
- Yerel unsurların önemli olduğunu düşünüyorum oranın yereli de esnaf. Gezi ruhunda desteklemeyenlerin de hakkını korumak vardır. Orada üniversiteli part-time çalışan insanlar da var ticari olarak ayakta kalmak zorunda olan bir kitle var. Esnafın devam edebilmesi için önce ayakta kalabilmesi lazım. Esnaf bir ricada bulunduysa dikkat etmek gerekir diye düşünüyrum.
- Oraya AVM yapılması demek zaten bütün esnafın bitmesi demektir.
-Bey-Der toplanıp zarar ediyoruz dediyse bu “az kazanıyoruz” demek değildir. Daha hassas olabiliriz.
- Onların da sıkıntısı varsa sokağa çıksınlar beraber direnelim.
*Boykot konusu konuşuldu.
- AVmye gitmeme kültürü oluşmalıdır. Garanti Bankası bir haftada çok ciddi bir sıkıntıya girdi, paranı Garanti’den çek kampanyasıyla oldu bu. Ciddi bir boykot çağrısı olmalı, dayanışmadan talebimizdir.
- Toplumdaki her değişim tüketimi kısıtlar, bu çok basit bir kuraldır. Birebir boykotların daha etkili olacağını düşünüyorum.
- Boykot fabrika işçilerinin, emekçilerin işsiz kalmasına da sebep olabilir. Bu konuda yeterli bilgimiz olmalı.
* Boykotun nelere sebep olacağını, nasıl yapılırsa doğru noktaya ulaşacağını anlatması için bir iktisatçı arkadaşımızın bize bir sunum yapmasına karar verildi.
* Son olarak İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin bildirisi okundu.
Fatih Forum