Post by Admin on Jul 7, 2013 23:54:45 GMT 2
Türkiye’de 31 Mayıs 2013 tarihinden beri gelişen toplumsal muhalefet, en köklü siyasetlerin bile ağırlığını koyamayacağı/kapsayamayacağı çeşitlilikte ve renktedir. Faşizme karşı omuz omuza vererek yan yana saf tutan bu insanlar; bunca yıldır birbirlerini ötekileştirerek zulme ayrı-ayrı maruz kalmış insanları bir araya getiren süreç ise GEZİ DİRENİŞİ’dir .
En demokratik taleplerimizde bile baskının ve zulmün en ağırına maruz kalmamız; bizi ayırdığını düşündüğümüz farklılıkların aslında bizi birleştirdiğini ortaya koymuştur.
Zulme karşı bir araya gelen bu farklı insanlar iki kesimi rahatsız etmiştir: 1. Bu farklılıklardan faydalanarak işini rahat rahat yürüten iktidar 2. Bu farklılıklardan beslenerek siyaset yürütme çabasında olan “sözde muhalefet”.
“FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA” sloganın sadece devlet eliyle yürütülen faşizme karşı olduğunu zannedenler yanılmaktadır. Çünkü bu süreç kendi içimizdeki FAŞİST ALGI’nın en az iktidar kadar düşmanımız olduğunu ortaya koymuştur ve bu algıdan hareketle, dayatmalarıyla saygı görmeyi bekleyenlerin sonu hazin olacaktır. Çünkü bu halk (tarih boyu) kendine yapılan zorbaca her etkiye nasıl ki tepki göstermişse buna da tepkisini gösterecektir.
Pasif eylemlerle başlayan bu direniş, iktidarın sokakları ve meydanları terörize etmesiyle çatışmalara dönüşmüş, çatışmaların durulduğu zaman diliminde “alternatif bir yaşam mümkün” dedirten çadır kentlerden günümüzdeki forumlara kadar seyrini sürdürmüştür.
Türkiye’nin birçok farklı yeriyle (neredeyse) eş zamanlı olarak 20 Haziran tarihinde İzmir’de başlayan halk forumları, bugün 2.haftasını doldurmaktadır. Tüm bu zaman diliminde omuz omuza çok şey öğrenen, öğreten, ezberleri bozulan ve ezber bozan insanlar olarak bugün forumlarımızda en çok “dayanışma ruhu”na önem vermekteyiz. Bu yüzden forumlarımız “ötekileştirme yapılmaması” uyarısıyla başlar.
Karşıyaka Halk Forumu ise 22 Haziran 2013 tarihinden bu yana Osman Bey Parkı’nda toplanmaktadır. Bu forumların esas işlevi: mevcut demokratik sistemin çözümsüz kaldığı noktalarda halkın kendi demokrasisini yaratma arayışıdır. Halk artık forumlarda her gün “iktidardan ve penguenleri yayınlayan medya”dan bağımsız kendi gündemini oluşturmakta ve tartışmaktadır. Forumların niteliği ise insanların temsil edilmemesi; doğrudan söz sahibi olmasıdır. Bu forumlarda; oy sandıklarına umutla bakan insanlar elbette ki vardır ancak forumlarda “sandıklara bel bağlayan” ve “siyasal kaygılar peşinde koşan” tavırlara pabuç bırakılmayacağı da açıktır. Başından beri; İzmir genelinde yapılan forumlarda birçok siyasi partinin mensubu ve temsilcileri olmasına rağmen bugüne dek hiçbir siyaset kurumunun adı anılmamış, bu partilerce forumlara etki etmeye/ağrılık konmaya çabalanmamıştır.
5 Haziran 2013 tarihinde forumumuza malum siyasi parti –İşçi Partisi ve TGB- (forum insanlarının tabiriyle) “bindirilmiş kıtalar” gibi gelerek kitlenin iradesine “el çokluğuyla” etki etme çabası göstermiştir. Kendilerini forum alanına geldikleri anda belli etmiş olmalarına rağmen hiçbir soruya mahal bırakmadan “biz X oluşumundanız” biçiminde açıklamalarıyla daha gelir gelmez gerginliğe sebep olmuşlardır…
Öncelikle; “Karşıyaka Halk Forumu” ismine “Türkçe olmayışı sebebiyle” tavır almış olan söz konusu tayfa, bindirilmiş kıtalarını “Karşıyaka Halk Meclisi” olarak yaptıkları bir etkinlikle “aynı gün, aynı tarih ve aynı yere” davet ettiklerini belirtmiş – forum insanlarının emeklerini ve görüşlerini hiçe sayan bu tavırlarına karşın hiçbir tepki gösterilmemiştir. Bu çabaya karşı bilinçli ve sağduyulu tavır gösteren forum insanları, söz konusu “bindirilmiş kıtaların” dahi konuşmasına hiçbir şekilde karışmamış, onların da söz söyleme hakkına saygı göstermiştir.
Forumun başlangıcında yapılan “gündem önerileri” kısmında söz konusu partinin bir mensubu “burada elimizdeki bayraklardan rahatsız olanlar var” biçiminde tüm kitleyi zan altında bırakan bir tavır sergilemiş, bu sözü söylemesine sebep olan şeyin ne olduğu sorulduğunda ise sessiz kalmıştır. Ancak böylesi ağır ithamlarına rağmen bu sessiz kalışına hiçbir tepki gösterilmemiş, aksine bu endişesinin giderilmesi için her türlü açıklama yapılmıştır.
Forum insanlarının daha önceden konuşulmak üzere belirlediği “tutuklamalar ve gözaltılara karşı eylem yapma” fikrinin asıl gündemi oluşturacağı forumda, bindirilmiş kıtalarca “Mısır’daki halk hareketi” eklenmek istenmiş ve bu gündem de ek olarak kabul görmüştür.
Ancak forum boyunca söz alan malum tayfa; sistematik saptırmalarıyla “Mısır Halk Hareketi” ile “Mısır’da Mursi’ye yapılan darbe”yi iç içe katarak “ordusuz devrim yapılmaz, ordunun olmadığı devrim devrim değildir” biçiminde önermeleriyle bu en demokratik ortamda dahi darbeci zihniyeti savunabilmişlerdir.
Bahsi geçen grubun “asker eliyle yapılan devrim” önermeleri forum insanlarının konuşmalarında her ne kadar (hedef göstermeden) mahkûm edilse de, “Fidel Castro’da askerdi, Che Guevara’da askerdi” gibi tarihsel çarpıtmalarla örtbas edilmeye ve destek toplanmaya çalışılmış ancak başarılamamıştır. Bu tarihsel yanlışı düzeltmek için söz hakkı talep eden tarih bölümü öğrencisi bir arkadaşımızın söz hakkı malum tayfa tarafından engellenmiştir.
Tüm bu olumsuzluklara, hatta ve hatta sistematik saldırılarıyla forumu sabote etmeye çabalayan bu tayfanın tüm yıldırma ve yıpratma girişimlerine rağmen forum aynı sakinliğiyle sürmüştür.
*Forum insanlarının konuşmalarına birebir müdahalelere başlanmasına ve ikili diyaloglarla forumun gidişatını tamamen sabote etmelerine kadar bu bilinçli ve sağduyulu tavır sürdürülmüştür.
Son olarak bir kişinin Ethem Sarısülük’ü darbeci zihniyete alet etme çabasına karşılık söz alan ve Ethem Sarısülük’ü şahsen tanıyan birinin sözü kesilmiş; söylemek istediklerine her türlü engel olunmaya çabalanmıştır.
Moderasyonun bu uğultu ve karmaşayı durdurma ve forumu normal işleyişinde sürdürme çabası sırasında kitlenin arasında gezerek “burada APO bayrağı açtırtmayız” biçiminde sözleriyle kitleyi provoke etmeye çalışan bir kişi tespit edilmiştir. Kendisine “APO bayrağı açan kim?” ve “burada APO bayrağı açıldı mı?” soruları sorulduğunda ise buna cevap vermeden kitlenin içerisinde kara propaganda yapma çabasını sürdürmüştür.
Son anına dek; adilce, demokratik ve sağduyulu bir biçimde sürdürülen forum, bu noktadan sonra (forum insanlarının provokatöre tepki göstermesiyle) içinden çıkılamaz bir hale dönüşmüştür. Kısa süreli bir gerginliğin ardından forum insanları (daha önceden belirlenmiş olan saat 22.30’un da geçmiş olması sebebiyle) sloganlarla forumlarını bitirmiş ve Osman Bey Parkı’ndan (beraberce çay içmeye ve sohbet etmeye) gitmişlerdir.
FAŞİZME KARŞI BİRLEŞEN HALK tüm farklılıkları görmezden gelerek veya asimile etmeye çalışarak değil; KABULLENEREK aşmıştır. Bu farklılıklardan siyasi rant sağlamaya çalışmak AKP İŞBİRLİKÇİLİĞİ ile eşdeğerdir. Söz konusu tavrın sürmesi ancak ve ancak iktidara yarayacaktır. Son olarak: provokatörlerin tüm çabası boşunadır ve bugün yaşanan provokasyon bir kez daha göstermiştir ki: bu vb. tüm çabalar direnen halkın dayanışmasını daha da arttıracaktır.
KARŞIYAKA HALK FORUMU OLARAK DİYORUZ Kİ:
“BU DAHA BAŞLANGIÇ MÜCADELEYE DEVAM!”
5 Temmuz 2013
Direnis Forumu
En demokratik taleplerimizde bile baskının ve zulmün en ağırına maruz kalmamız; bizi ayırdığını düşündüğümüz farklılıkların aslında bizi birleştirdiğini ortaya koymuştur.
Zulme karşı bir araya gelen bu farklı insanlar iki kesimi rahatsız etmiştir: 1. Bu farklılıklardan faydalanarak işini rahat rahat yürüten iktidar 2. Bu farklılıklardan beslenerek siyaset yürütme çabasında olan “sözde muhalefet”.
“FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA” sloganın sadece devlet eliyle yürütülen faşizme karşı olduğunu zannedenler yanılmaktadır. Çünkü bu süreç kendi içimizdeki FAŞİST ALGI’nın en az iktidar kadar düşmanımız olduğunu ortaya koymuştur ve bu algıdan hareketle, dayatmalarıyla saygı görmeyi bekleyenlerin sonu hazin olacaktır. Çünkü bu halk (tarih boyu) kendine yapılan zorbaca her etkiye nasıl ki tepki göstermişse buna da tepkisini gösterecektir.
Pasif eylemlerle başlayan bu direniş, iktidarın sokakları ve meydanları terörize etmesiyle çatışmalara dönüşmüş, çatışmaların durulduğu zaman diliminde “alternatif bir yaşam mümkün” dedirten çadır kentlerden günümüzdeki forumlara kadar seyrini sürdürmüştür.
Türkiye’nin birçok farklı yeriyle (neredeyse) eş zamanlı olarak 20 Haziran tarihinde İzmir’de başlayan halk forumları, bugün 2.haftasını doldurmaktadır. Tüm bu zaman diliminde omuz omuza çok şey öğrenen, öğreten, ezberleri bozulan ve ezber bozan insanlar olarak bugün forumlarımızda en çok “dayanışma ruhu”na önem vermekteyiz. Bu yüzden forumlarımız “ötekileştirme yapılmaması” uyarısıyla başlar.
Karşıyaka Halk Forumu ise 22 Haziran 2013 tarihinden bu yana Osman Bey Parkı’nda toplanmaktadır. Bu forumların esas işlevi: mevcut demokratik sistemin çözümsüz kaldığı noktalarda halkın kendi demokrasisini yaratma arayışıdır. Halk artık forumlarda her gün “iktidardan ve penguenleri yayınlayan medya”dan bağımsız kendi gündemini oluşturmakta ve tartışmaktadır. Forumların niteliği ise insanların temsil edilmemesi; doğrudan söz sahibi olmasıdır. Bu forumlarda; oy sandıklarına umutla bakan insanlar elbette ki vardır ancak forumlarda “sandıklara bel bağlayan” ve “siyasal kaygılar peşinde koşan” tavırlara pabuç bırakılmayacağı da açıktır. Başından beri; İzmir genelinde yapılan forumlarda birçok siyasi partinin mensubu ve temsilcileri olmasına rağmen bugüne dek hiçbir siyaset kurumunun adı anılmamış, bu partilerce forumlara etki etmeye/ağrılık konmaya çabalanmamıştır.
5 Haziran 2013 tarihinde forumumuza malum siyasi parti –İşçi Partisi ve TGB- (forum insanlarının tabiriyle) “bindirilmiş kıtalar” gibi gelerek kitlenin iradesine “el çokluğuyla” etki etme çabası göstermiştir. Kendilerini forum alanına geldikleri anda belli etmiş olmalarına rağmen hiçbir soruya mahal bırakmadan “biz X oluşumundanız” biçiminde açıklamalarıyla daha gelir gelmez gerginliğe sebep olmuşlardır…
Öncelikle; “Karşıyaka Halk Forumu” ismine “Türkçe olmayışı sebebiyle” tavır almış olan söz konusu tayfa, bindirilmiş kıtalarını “Karşıyaka Halk Meclisi” olarak yaptıkları bir etkinlikle “aynı gün, aynı tarih ve aynı yere” davet ettiklerini belirtmiş – forum insanlarının emeklerini ve görüşlerini hiçe sayan bu tavırlarına karşın hiçbir tepki gösterilmemiştir. Bu çabaya karşı bilinçli ve sağduyulu tavır gösteren forum insanları, söz konusu “bindirilmiş kıtaların” dahi konuşmasına hiçbir şekilde karışmamış, onların da söz söyleme hakkına saygı göstermiştir.
Forumun başlangıcında yapılan “gündem önerileri” kısmında söz konusu partinin bir mensubu “burada elimizdeki bayraklardan rahatsız olanlar var” biçiminde tüm kitleyi zan altında bırakan bir tavır sergilemiş, bu sözü söylemesine sebep olan şeyin ne olduğu sorulduğunda ise sessiz kalmıştır. Ancak böylesi ağır ithamlarına rağmen bu sessiz kalışına hiçbir tepki gösterilmemiş, aksine bu endişesinin giderilmesi için her türlü açıklama yapılmıştır.
Forum insanlarının daha önceden konuşulmak üzere belirlediği “tutuklamalar ve gözaltılara karşı eylem yapma” fikrinin asıl gündemi oluşturacağı forumda, bindirilmiş kıtalarca “Mısır’daki halk hareketi” eklenmek istenmiş ve bu gündem de ek olarak kabul görmüştür.
Ancak forum boyunca söz alan malum tayfa; sistematik saptırmalarıyla “Mısır Halk Hareketi” ile “Mısır’da Mursi’ye yapılan darbe”yi iç içe katarak “ordusuz devrim yapılmaz, ordunun olmadığı devrim devrim değildir” biçiminde önermeleriyle bu en demokratik ortamda dahi darbeci zihniyeti savunabilmişlerdir.
Bahsi geçen grubun “asker eliyle yapılan devrim” önermeleri forum insanlarının konuşmalarında her ne kadar (hedef göstermeden) mahkûm edilse de, “Fidel Castro’da askerdi, Che Guevara’da askerdi” gibi tarihsel çarpıtmalarla örtbas edilmeye ve destek toplanmaya çalışılmış ancak başarılamamıştır. Bu tarihsel yanlışı düzeltmek için söz hakkı talep eden tarih bölümü öğrencisi bir arkadaşımızın söz hakkı malum tayfa tarafından engellenmiştir.
Tüm bu olumsuzluklara, hatta ve hatta sistematik saldırılarıyla forumu sabote etmeye çabalayan bu tayfanın tüm yıldırma ve yıpratma girişimlerine rağmen forum aynı sakinliğiyle sürmüştür.
*Forum insanlarının konuşmalarına birebir müdahalelere başlanmasına ve ikili diyaloglarla forumun gidişatını tamamen sabote etmelerine kadar bu bilinçli ve sağduyulu tavır sürdürülmüştür.
Son olarak bir kişinin Ethem Sarısülük’ü darbeci zihniyete alet etme çabasına karşılık söz alan ve Ethem Sarısülük’ü şahsen tanıyan birinin sözü kesilmiş; söylemek istediklerine her türlü engel olunmaya çabalanmıştır.
Moderasyonun bu uğultu ve karmaşayı durdurma ve forumu normal işleyişinde sürdürme çabası sırasında kitlenin arasında gezerek “burada APO bayrağı açtırtmayız” biçiminde sözleriyle kitleyi provoke etmeye çalışan bir kişi tespit edilmiştir. Kendisine “APO bayrağı açan kim?” ve “burada APO bayrağı açıldı mı?” soruları sorulduğunda ise buna cevap vermeden kitlenin içerisinde kara propaganda yapma çabasını sürdürmüştür.
Son anına dek; adilce, demokratik ve sağduyulu bir biçimde sürdürülen forum, bu noktadan sonra (forum insanlarının provokatöre tepki göstermesiyle) içinden çıkılamaz bir hale dönüşmüştür. Kısa süreli bir gerginliğin ardından forum insanları (daha önceden belirlenmiş olan saat 22.30’un da geçmiş olması sebebiyle) sloganlarla forumlarını bitirmiş ve Osman Bey Parkı’ndan (beraberce çay içmeye ve sohbet etmeye) gitmişlerdir.
FAŞİZME KARŞI BİRLEŞEN HALK tüm farklılıkları görmezden gelerek veya asimile etmeye çalışarak değil; KABULLENEREK aşmıştır. Bu farklılıklardan siyasi rant sağlamaya çalışmak AKP İŞBİRLİKÇİLİĞİ ile eşdeğerdir. Söz konusu tavrın sürmesi ancak ve ancak iktidara yarayacaktır. Son olarak: provokatörlerin tüm çabası boşunadır ve bugün yaşanan provokasyon bir kez daha göstermiştir ki: bu vb. tüm çabalar direnen halkın dayanışmasını daha da arttıracaktır.
KARŞIYAKA HALK FORUMU OLARAK DİYORUZ Kİ:
“BU DAHA BAŞLANGIÇ MÜCADELEYE DEVAM!”
5 Temmuz 2013
Direnis Forumu