Post by Admin on Sept 7, 2014 21:11:51 GMT 2
Türkiye’de her saat 80 iş kazası oluyor. Yılda 706 bin işçi ise iş kazası gerçeği ile yüzleşiyor (TÜİK 2013). Her on iş kazasından yalnızca bir tanesi SGK kayıtlarına yansıyor. Son yayınlanan SGK istatistiklerinde 2012 yılı için iş kazası sayısı sadece 74 bin 871 iken TÜİK 2013 verilerine göre bu rakam 706 bin olarak görülüyor (SGK 2012, TÜİK 2013). İki veri arasında zamansal uyumsuzluk bulunsa da aradaki devasa fark kayıt dışı iş kazalarının ne kadar yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
TÜİK verilerine göre iş kazalarının sayısı SGK verilerinin yaklaşık 9,5 katı. Aynı veriye göre her 100 kayıtlı iş kazasının yaklaşık 1’i ölümlü olarak gerçekleşiyor. Söz konusu oran TÜİK verilerine yansıtıldığında 2002 yılı için iş cinayetinde kaybettiklerimizin sayısı 7 bine ulaşıyor. Buna göre her gün 20, yaklaşık her saat bir işçi hayatını kaybediyor. 2002-2005 yıllarında ortalama kayıtlı iş cinayeti sayısı 898 iken 2006-2012 yıllarında bu sayı 3’te 1 oranında artarak bin 223’e ulaşmıştır. Her üç kayıtlı iş cinayetine bir yenisi eklenmiş durumda (TBMM 2012, SGK 2012).
AKP hükümetleri döneminde resmi rakamlarla 11 bin 282 kişi iş cinayetlerine kurban gittiği belirtiliyor ancak kayıtdışı iş kazalarının oranları dikkate alındığında ölenlerin sayısının on binlerle anılacağından şüphe yok!
İşe bağlı sağlık problemi yaşayanların sayısı 895 bin kişi. Çalışanların yüzde 80’i fiziksel sağlığını, yüzde 9’u ruhsal sağlığını olumsuz etkileyecek etmenlerle birlikte çalışıyor. Yüzde 19 kaza riski ile çalışırken, yüzde 14 kimyasal madde, toz duman veya zararlı gazlara muhatap kalıyor. Yüze 15 ise zor duruş şekline veya harekete maruz kalıyoruz. Her yüz çalışandan 7’si zaman baskısı ve aşırı çalışma yükünün basıncı altında ruhsal sorunlar yaşıyor (TÜİK 2013).
2012-2013 dönemi arasında iş kazası sonucunda 3 gün ve üzeri iş yerinden uzak kalacak şekilde yaralananların sayısı 299 bin, işe bağlı meslek hastalığı sonucunda aynı sürelerle işten uzak kalanların sayısı 162 bindir (TÜİK 2013).
Geçirmiş olduğu kaza/sağlık sorunu nedeniyle yeniden işe başlayabileceğini düşünmeyenlerin sayısı sadece 1 yıl içinde, iş kazası geçirenler için 9 bin, işe bağlı sağlık sorunu yaşayanlarda 117 bin kişidir. Buna karşın bugüne kadar kalıcı iş görmezlik sorunu yaşayanlar arasında SGK’dan gelire sahip olanların sayısı sadece 62 bindir (TÜİK 2013, SGK 2012).
Madenciler en çok iş kazası yaşayan ve en çok sağlık sorunu yaşayanlardır. Her 10 işçiden biri yıl içinde iş kazasına muhatap kalırken, her 20 işçiden biri işe bağlı sağlık sorunu ile karşılaştı (TÜİK 2013)
Madencilik Sektöründe Ölümler
İş cinayetleri ile sıkça gündeme gelen madencilik sektöründe ise durum daha da sıkıntılı bir noktadadır. TÜİK verilerine göre sektörde tüm çalışanların sayısı 2012 yılı için 113 bindir (). SGK verilerinde ise sektörde kamu için işçi statüsünde çalışan ücretli sayısı 16 bin olarak görülmektedir. Buna karşın 2009 yılında madencilikle ilgili kurumlarda çalışan taşeron işçilerin sayısı 8749 olarak belirtilmektedir. Bakanlık bünyesindeki kurumlarda taşeron işçi sayısındaki artış dikkate alındığında durumun yaygınlığı daha açık olarak görülmektedir (SGK 2012, TÜİK 2012, TBMM 2009).
Türkiye Taş Kömürü İşletmeleri’nde 766, Eti Maden İşletmeleri’nde 1305 ve Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu bünyesinde 6678 taşeron işçisi çalışmaktadır (TBMM 2009). Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu kapsamındaki kadrolu işçi sayısı ise 2012 yılında 4575 olarak verilmektedir (TKİK 2013, s.54). Dolayısıyla sektörde taşeron çalıştırma genel bir hal almaktadır. Sektör Türkiye’de iş cinayetlerinin en sık yaşandığı sektör konumundadır.
Madenler, Taşeronlaşma ve İş Cinayetleri
Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) maden kazaları hakkındaki araştırma ve inceleme raporuna göre özel firmalara devredilen ocaklara ve taşeronlaşmaya dikkat çekilmekte ve iş cinayetlerine yönelik bilgi verilmektedir. Rapora göre “Zonguldak merkezinde TTK’nın daha önce üretim yaptığı veya rantabl olmayan sayıları 28 civarındaki eski ocak ve saha rödovans yöntemi ile özel firmalara devredilmiştir. Bunun yanında kuvars kumu ve bir boksit ocağı da (toplam 32 saha) rödovans yoluyla özel sektör işletmeciliğine açılmıştır. Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odasına göre, 30.06.2010 tarihi itibariyle, Zonguldak taşkömürü havzasında rödovanslı firmalar ile taşeronların işçi sayısı (71’i yabancı/Çinli olmak üzere) toplam 4.770’dir” (DDK 2011:203).
Taş kömürü üretimi TTK ve taşeronları tarafından yapılması dışında özel işletmelerin faaliyete geçmesi 2000 yılı sonrasına denk düşmektedir. Milyon ton üretim başına düşen ölüm sayısının özel işletmelerde daha fazla olduğu görülmektedir. Özel işletmeli maden ocaklarında asıl üretim artışı 2005 yılından itibaren görülmektedir. Özel ocaklarda üretim başına düşen ölüm sayısı 2003 yılında bir sıçrama göstermiştir; rapor bunu 2002 yılına göre hem üretimin düşmesine hem de kaza sonucu ölen kişi sayısının iki katına çıkmasına bağlamaktadır (Tablo1) (DDK 2011:204).
Raporda rödovansla işletilen kömür işletmelerinde yapılan iş güvenliği denetimlerinde ocakların birçoğunda henüz koruyucu sağlık ve güvenlik hizmetlerinin beklendiği ölçüde yerleşmediği, metan gazı ve göçük risklerine karşı tedbirlerin yeterince alınmadığının tespit edildiğini, bununla birlikte, rödovanslı sahalarla iç içe özel firmalar tarafından taşeron vasfı ile çalıştırılan ve işçi sayıları 5–10 kişiden ibaret birçok küçük, kayıt dışı maden ocaklarının da faaliyet gösterdiğine dikkat çekilmektedir (DDK 2011:204).
Tablo 1- Milyon ton üretim başına düşen ölümlü iş kazası sayısı
Kaynak: DDK Raporu
TEPAV tarafından hazırlanan ve Devlet Denetleme Kurulu raporunda da referans alınan çalışmada taş kömürü kazaları sonucu ölümlerin Türkiye, Çin ve ABD karşılaştırması yapılmaktadır. Veriler madencilik sektöründe yaşanan iş cinayetlerinin kader olarak sunulamayacağını net bir şekilde ortaya koymaktadır. 2008 yılı verisi alındığında Türkiye’de milyon ton taş kömürü üretimi başına düşen ölüm sayısı Çin’den 6 kat, ABD’den ise 361 kat daha fazladır. Bu durum özellikle denetimsizlik ve denetimden kaçmanın bir aracı olarak kullanılan taşeron düzeninin eseri olarak yorumlanabilir.
Tablo 2- Taş kömürü kazaları sonucu ölümlerin Türkiye, Çin ve ABD karşılaştırması
Kaynak: (Cünedioğlu & Arslanhan 2010:4)
Güvenilirliği son derece şüpheli resmi kayıtlara göre son 10 yılda madenlerde yaşanan iş kazalarında her yıl ortalama 43 kişi hayatını kaybetmiş durumdadır. Sektörde iş kazası oranı 2002-2012 döneminde 2,5 kat artış göstermiştir. Sektörde AKP döneminde yaklaşık olarak her üç iş kazasına ilave olarak yeni bir iş kazası gerçekleşmiştir. İş kazalarında madencilik sektörün payı 2009-2012 yılları arasında 2002-2008 yıllarına göre %8’den % 13’e yükselmiştir (TBMM 2012, SGK 2012).
Tablo 3- AB Ülkelerinde İstihdam Edilen 100 Bin Kişi Başına Ölümlü İş Kazası Oranı (2010)
Kaynak: Eurostat, Türkiye verisi için SGK 2010 İstatistik Yıllığı. Türkiye verileri işçi statüsünde çalışan kayıtlı işgücünden hesaplanmıştır.
Türkiye AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında ölümlü iş kazalarında açık ara öndedir. AB üyesi 27 ülke için ortalama ölümlü iş cinayeti oranı istihdam edilen 100 bin kişi başına 2,1 iken, Türkiye’de bu oran 14,3’tür. Yani yaklaşık 7 kat fazladır. Ölümlü iş cinayeti oranın en düşük olduğu ülke yüz binde 0,9 ile Hollanda iken, Hollanda’yı yüz binde 1,2 ile Almanya ve İsveç takip etmektedir. Hollanda ile Türkiye arasındaki fark 16 kata ulaşmaktadır. Türkiye’ye iş kazası oranında en yakın ülke olan Kıbrıs’ta ise bu oran Türkiye’nin yaklaşık üçte biri kadardır (EU 2013: 95, SGK 2010).
Tablo 4- Madencilik Sektöründe İstihdam Edilen 100 Bin Kişi Başına Ölümlü İş Kazalarında Türkiye- AB Karşılaştırması
Kaynak: Kaynak: Eurostat, Türkiye verisi için SGK 2010 İstatistik Yıllığı. Türkiye verileri işçi statüsünde çalışan kayıtlı işgücünden hesaplanmıştır
Türkiye madencilik sektöründe ise AB-27 ülkelerinin ortalama değerinden 16 kat daha fazla ölümlü iş kazası ile karşılaşmaktadır (EU 2013: 96, SGK 2010)..
Tablo 5- Madenlerde ölümlü iş kazası sıklığı oranı için dünya karşılaştırması
Kaynak: ILOSTA 2014. Arjantin ve Şili için taş, toprak ile ilgili faaliyetlerle verilere dahildir. Arjantin için ayrıca meslek hastalığı nedeniyle ölümler de ilave edilmiştir.
Türkiye ILO tarafından sağlanan veri tabanında 2011 yılı için madenlerde ölümlü iş kazası sıklığı oranında verisi olan ülkeler arasında birinci sıradadır. Türkiye’yi Arjantin takip etmektedir. Ancak Arjantin verisinde taş toprak sektörü de verilere dahil edilmiştir. Aynı zamanda Arjantin için meslek hastalıkları da veri kapsamında değerlendirilmiştir (ILOSTA 2014).
KAYNAKÇA
TÜİK 2013a, “İş Kazaları ve İşe Bağlı Sağlık Problemleri Araştırma Sonuçları”, “Hanehalkı İşgücü Anketi ile Birlikte Uygulanan Modüler Anketler”, www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1007, Erişim [20/05/2014]
TÜİK 2012, “Hanehalkı İşgücü Anketi Dönemsel Sonuçları”, www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1007, Erişim [20/05/2014]
SGK 2012, “SGK İstatistik Yıllıkları 2012”, www.sgk.gov.tr/wps/portal/tr/kurumsal/istatistikler, Erişim [20/05/2014]
TBMM 2012, “İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in 7/2970 esas nolu soru önergesine verilen cevap”, www2.tbmm.gov.tr/d24/7/7-2970sgc.pdf, Erişim [20/05/2014]
TBMM 2009. Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın 7/6931 sayılı soru önergesine 26 Şubat 2009 tarihinde verilen cevap. www.tbmm.gov.tr [13/01/2013]
TKİK 2013. Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu 2012 yılı Faaliyet Raporu, Ankara 2013
DDK, 2011. Türkiye’de madencilik sektöründe yürütülen faaliyetlerin iş sağlığı ve güvenliği açısından araştırılması, incelenmesi ve değerlendirilmesi amacıyla hazırlanan 08/06/2011 tarih ve 2011/3 sayılı Araştırma ve İnceleme raporu.
Cünedioğlu&Arslanhan (2010)“Madenlerde Yaşanan İş Kazaları ve Sonuçları Üzerine Bir Değerlendirme”, TEPAV Değerlendirme Notu, www.tepav.org.tr, [10/11/2013]
EU 2013, “European social statistics 2013 edition”, Luxembourg: Publications Office of the European Union, 2013
ILOSTA 2014, “Frequency rate of fatal occupational injury by sex and economic activity- Mining and quarrying (ISIC-Rev.4)”, www.ilo.org/ilostat/faces/home/statisticaldata, [20/05/2014]
TÜİK verilerine göre iş kazalarının sayısı SGK verilerinin yaklaşık 9,5 katı. Aynı veriye göre her 100 kayıtlı iş kazasının yaklaşık 1’i ölümlü olarak gerçekleşiyor. Söz konusu oran TÜİK verilerine yansıtıldığında 2002 yılı için iş cinayetinde kaybettiklerimizin sayısı 7 bine ulaşıyor. Buna göre her gün 20, yaklaşık her saat bir işçi hayatını kaybediyor. 2002-2005 yıllarında ortalama kayıtlı iş cinayeti sayısı 898 iken 2006-2012 yıllarında bu sayı 3’te 1 oranında artarak bin 223’e ulaşmıştır. Her üç kayıtlı iş cinayetine bir yenisi eklenmiş durumda (TBMM 2012, SGK 2012).
AKP hükümetleri döneminde resmi rakamlarla 11 bin 282 kişi iş cinayetlerine kurban gittiği belirtiliyor ancak kayıtdışı iş kazalarının oranları dikkate alındığında ölenlerin sayısının on binlerle anılacağından şüphe yok!
İşe bağlı sağlık problemi yaşayanların sayısı 895 bin kişi. Çalışanların yüzde 80’i fiziksel sağlığını, yüzde 9’u ruhsal sağlığını olumsuz etkileyecek etmenlerle birlikte çalışıyor. Yüzde 19 kaza riski ile çalışırken, yüzde 14 kimyasal madde, toz duman veya zararlı gazlara muhatap kalıyor. Yüze 15 ise zor duruş şekline veya harekete maruz kalıyoruz. Her yüz çalışandan 7’si zaman baskısı ve aşırı çalışma yükünün basıncı altında ruhsal sorunlar yaşıyor (TÜİK 2013).
2012-2013 dönemi arasında iş kazası sonucunda 3 gün ve üzeri iş yerinden uzak kalacak şekilde yaralananların sayısı 299 bin, işe bağlı meslek hastalığı sonucunda aynı sürelerle işten uzak kalanların sayısı 162 bindir (TÜİK 2013).
Geçirmiş olduğu kaza/sağlık sorunu nedeniyle yeniden işe başlayabileceğini düşünmeyenlerin sayısı sadece 1 yıl içinde, iş kazası geçirenler için 9 bin, işe bağlı sağlık sorunu yaşayanlarda 117 bin kişidir. Buna karşın bugüne kadar kalıcı iş görmezlik sorunu yaşayanlar arasında SGK’dan gelire sahip olanların sayısı sadece 62 bindir (TÜİK 2013, SGK 2012).
Madenciler en çok iş kazası yaşayan ve en çok sağlık sorunu yaşayanlardır. Her 10 işçiden biri yıl içinde iş kazasına muhatap kalırken, her 20 işçiden biri işe bağlı sağlık sorunu ile karşılaştı (TÜİK 2013)
Madencilik Sektöründe Ölümler
İş cinayetleri ile sıkça gündeme gelen madencilik sektöründe ise durum daha da sıkıntılı bir noktadadır. TÜİK verilerine göre sektörde tüm çalışanların sayısı 2012 yılı için 113 bindir (). SGK verilerinde ise sektörde kamu için işçi statüsünde çalışan ücretli sayısı 16 bin olarak görülmektedir. Buna karşın 2009 yılında madencilikle ilgili kurumlarda çalışan taşeron işçilerin sayısı 8749 olarak belirtilmektedir. Bakanlık bünyesindeki kurumlarda taşeron işçi sayısındaki artış dikkate alındığında durumun yaygınlığı daha açık olarak görülmektedir (SGK 2012, TÜİK 2012, TBMM 2009).
Türkiye Taş Kömürü İşletmeleri’nde 766, Eti Maden İşletmeleri’nde 1305 ve Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu bünyesinde 6678 taşeron işçisi çalışmaktadır (TBMM 2009). Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu kapsamındaki kadrolu işçi sayısı ise 2012 yılında 4575 olarak verilmektedir (TKİK 2013, s.54). Dolayısıyla sektörde taşeron çalıştırma genel bir hal almaktadır. Sektör Türkiye’de iş cinayetlerinin en sık yaşandığı sektör konumundadır.
Madenler, Taşeronlaşma ve İş Cinayetleri
Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) maden kazaları hakkındaki araştırma ve inceleme raporuna göre özel firmalara devredilen ocaklara ve taşeronlaşmaya dikkat çekilmekte ve iş cinayetlerine yönelik bilgi verilmektedir. Rapora göre “Zonguldak merkezinde TTK’nın daha önce üretim yaptığı veya rantabl olmayan sayıları 28 civarındaki eski ocak ve saha rödovans yöntemi ile özel firmalara devredilmiştir. Bunun yanında kuvars kumu ve bir boksit ocağı da (toplam 32 saha) rödovans yoluyla özel sektör işletmeciliğine açılmıştır. Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odasına göre, 30.06.2010 tarihi itibariyle, Zonguldak taşkömürü havzasında rödovanslı firmalar ile taşeronların işçi sayısı (71’i yabancı/Çinli olmak üzere) toplam 4.770’dir” (DDK 2011:203).
Taş kömürü üretimi TTK ve taşeronları tarafından yapılması dışında özel işletmelerin faaliyete geçmesi 2000 yılı sonrasına denk düşmektedir. Milyon ton üretim başına düşen ölüm sayısının özel işletmelerde daha fazla olduğu görülmektedir. Özel işletmeli maden ocaklarında asıl üretim artışı 2005 yılından itibaren görülmektedir. Özel ocaklarda üretim başına düşen ölüm sayısı 2003 yılında bir sıçrama göstermiştir; rapor bunu 2002 yılına göre hem üretimin düşmesine hem de kaza sonucu ölen kişi sayısının iki katına çıkmasına bağlamaktadır (Tablo1) (DDK 2011:204).
Raporda rödovansla işletilen kömür işletmelerinde yapılan iş güvenliği denetimlerinde ocakların birçoğunda henüz koruyucu sağlık ve güvenlik hizmetlerinin beklendiği ölçüde yerleşmediği, metan gazı ve göçük risklerine karşı tedbirlerin yeterince alınmadığının tespit edildiğini, bununla birlikte, rödovanslı sahalarla iç içe özel firmalar tarafından taşeron vasfı ile çalıştırılan ve işçi sayıları 5–10 kişiden ibaret birçok küçük, kayıt dışı maden ocaklarının da faaliyet gösterdiğine dikkat çekilmektedir (DDK 2011:204).
Tablo 1- Milyon ton üretim başına düşen ölümlü iş kazası sayısı
Kaynak: DDK Raporu
TEPAV tarafından hazırlanan ve Devlet Denetleme Kurulu raporunda da referans alınan çalışmada taş kömürü kazaları sonucu ölümlerin Türkiye, Çin ve ABD karşılaştırması yapılmaktadır. Veriler madencilik sektöründe yaşanan iş cinayetlerinin kader olarak sunulamayacağını net bir şekilde ortaya koymaktadır. 2008 yılı verisi alındığında Türkiye’de milyon ton taş kömürü üretimi başına düşen ölüm sayısı Çin’den 6 kat, ABD’den ise 361 kat daha fazladır. Bu durum özellikle denetimsizlik ve denetimden kaçmanın bir aracı olarak kullanılan taşeron düzeninin eseri olarak yorumlanabilir.
Tablo 2- Taş kömürü kazaları sonucu ölümlerin Türkiye, Çin ve ABD karşılaştırması
Kaynak: (Cünedioğlu & Arslanhan 2010:4)
Güvenilirliği son derece şüpheli resmi kayıtlara göre son 10 yılda madenlerde yaşanan iş kazalarında her yıl ortalama 43 kişi hayatını kaybetmiş durumdadır. Sektörde iş kazası oranı 2002-2012 döneminde 2,5 kat artış göstermiştir. Sektörde AKP döneminde yaklaşık olarak her üç iş kazasına ilave olarak yeni bir iş kazası gerçekleşmiştir. İş kazalarında madencilik sektörün payı 2009-2012 yılları arasında 2002-2008 yıllarına göre %8’den % 13’e yükselmiştir (TBMM 2012, SGK 2012).
Tablo 3- AB Ülkelerinde İstihdam Edilen 100 Bin Kişi Başına Ölümlü İş Kazası Oranı (2010)
Kaynak: Eurostat, Türkiye verisi için SGK 2010 İstatistik Yıllığı. Türkiye verileri işçi statüsünde çalışan kayıtlı işgücünden hesaplanmıştır.
Türkiye AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında ölümlü iş kazalarında açık ara öndedir. AB üyesi 27 ülke için ortalama ölümlü iş cinayeti oranı istihdam edilen 100 bin kişi başına 2,1 iken, Türkiye’de bu oran 14,3’tür. Yani yaklaşık 7 kat fazladır. Ölümlü iş cinayeti oranın en düşük olduğu ülke yüz binde 0,9 ile Hollanda iken, Hollanda’yı yüz binde 1,2 ile Almanya ve İsveç takip etmektedir. Hollanda ile Türkiye arasındaki fark 16 kata ulaşmaktadır. Türkiye’ye iş kazası oranında en yakın ülke olan Kıbrıs’ta ise bu oran Türkiye’nin yaklaşık üçte biri kadardır (EU 2013: 95, SGK 2010).
Tablo 4- Madencilik Sektöründe İstihdam Edilen 100 Bin Kişi Başına Ölümlü İş Kazalarında Türkiye- AB Karşılaştırması
Kaynak: Kaynak: Eurostat, Türkiye verisi için SGK 2010 İstatistik Yıllığı. Türkiye verileri işçi statüsünde çalışan kayıtlı işgücünden hesaplanmıştır
Türkiye madencilik sektöründe ise AB-27 ülkelerinin ortalama değerinden 16 kat daha fazla ölümlü iş kazası ile karşılaşmaktadır (EU 2013: 96, SGK 2010)..
Tablo 5- Madenlerde ölümlü iş kazası sıklığı oranı için dünya karşılaştırması
Kaynak: ILOSTA 2014. Arjantin ve Şili için taş, toprak ile ilgili faaliyetlerle verilere dahildir. Arjantin için ayrıca meslek hastalığı nedeniyle ölümler de ilave edilmiştir.
Türkiye ILO tarafından sağlanan veri tabanında 2011 yılı için madenlerde ölümlü iş kazası sıklığı oranında verisi olan ülkeler arasında birinci sıradadır. Türkiye’yi Arjantin takip etmektedir. Ancak Arjantin verisinde taş toprak sektörü de verilere dahil edilmiştir. Aynı zamanda Arjantin için meslek hastalıkları da veri kapsamında değerlendirilmiştir (ILOSTA 2014).
KAYNAKÇA
TÜİK 2013a, “İş Kazaları ve İşe Bağlı Sağlık Problemleri Araştırma Sonuçları”, “Hanehalkı İşgücü Anketi ile Birlikte Uygulanan Modüler Anketler”, www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1007, Erişim [20/05/2014]
TÜİK 2012, “Hanehalkı İşgücü Anketi Dönemsel Sonuçları”, www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1007, Erişim [20/05/2014]
SGK 2012, “SGK İstatistik Yıllıkları 2012”, www.sgk.gov.tr/wps/portal/tr/kurumsal/istatistikler, Erişim [20/05/2014]
TBMM 2012, “İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in 7/2970 esas nolu soru önergesine verilen cevap”, www2.tbmm.gov.tr/d24/7/7-2970sgc.pdf, Erişim [20/05/2014]
TBMM 2009. Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın 7/6931 sayılı soru önergesine 26 Şubat 2009 tarihinde verilen cevap. www.tbmm.gov.tr [13/01/2013]
TKİK 2013. Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu 2012 yılı Faaliyet Raporu, Ankara 2013
DDK, 2011. Türkiye’de madencilik sektöründe yürütülen faaliyetlerin iş sağlığı ve güvenliği açısından araştırılması, incelenmesi ve değerlendirilmesi amacıyla hazırlanan 08/06/2011 tarih ve 2011/3 sayılı Araştırma ve İnceleme raporu.
Cünedioğlu&Arslanhan (2010)“Madenlerde Yaşanan İş Kazaları ve Sonuçları Üzerine Bir Değerlendirme”, TEPAV Değerlendirme Notu, www.tepav.org.tr, [10/11/2013]
EU 2013, “European social statistics 2013 edition”, Luxembourg: Publications Office of the European Union, 2013
ILOSTA 2014, “Frequency rate of fatal occupational injury by sex and economic activity- Mining and quarrying (ISIC-Rev.4)”, www.ilo.org/ilostat/faces/home/statisticaldata, [20/05/2014]